AleviSesi

Alevilik, Hz. Ali (a.s)'ın yolundan gitmektir.

Köşe Yazıları

Üçüncü Dalga

ÜÇÜNCÜ DALGA
(The Third Wave)

ABD, Kuzey Afrika’yı, Ortadoğu’yu ve Arap Yarımadası’nı: Gelecek bilimci yazar Alvin Toffler’in ‘Üçüncü Dalga’da öngördüğü, Bilgi çağının iletişim olanakları, hız faktörü ve ‘feed back’, geri besleme; ölçme, değerlendirme, analiz, yeni stratejiler geliştirme, bu stratejileri yeni planlar doğrultusunda küresel ölçekte: BM, Nato, Arap Birliği; ülkeler platformunda, seçilmiş, atanmış, devirme yöntemiyle yeni göreve getirilen kabinelerle; illegal düzeyde silahlı militan gruplar (El Kaide) , ideolojik akımlar; PİAR ve lobicilik düzeyinde medya organları, köşe yazarları, beyaz ekran, tv haber kanalları ve son olarak ta sosyal paylaşım ağlarını kullanarak, ele geçirdi.

Hemen hepimizin günde yüzlerce kez arama yaptığı Google, ileti ve imaj paylaştığı Yahoo, Live, facebook, Twitter, Digg, Hotmail, Gmail….’ gibi küre düzeyinde bir milyarın üzerinde aktif kullanıcının sörf yaptığı haber ve paylaşım ağlarındaki dönen tüm bilgi ve dökümanlar, yazışmalar, imajlar, aynı anda Pentagon ve ona bağlı Amerikalı stratejik araştırma kurumlarının da süzgecinden geçiyor.

Özellikle ‘Kadife Devrim’ ve ‘Arap Baharı’ operasyonlarında sosyal paylaşım ağlarında internet kullanıcılarının ”feed back’lere, geri besleme yoluyla verdiği tepkilere göre operasyonlar yapan/yaptıran Pentagon bu sayede lider devirme operasyonlarına ya hız verdi (Mısır’daki, Tahrir Meydanı, güzel bir örnektir. B. Ova) ya da Suriye örneğinde olduğu gibi 100 milyar dolara mal olsa bile dökülen onca paraya rağmen başarısız kalınarak geri çekildi işi bölgedeki taşeron Katar emiri Halife El Tani ve El Cezire’sine bıraktı.

El Tani , ” 100 milyar dolara mal olsa da Suriye rejimi devrilmeli…” deme cüretini yoksa nasıl gösterebilirdi ki…

Son Suriye ve İran çıkarmalarında, Pentagon ve AB başarısız olmuştur.

Evet, 3. Dalga operasyonunda, Suriye Dosyası’nın kaybeden tarafı,

ABD, AB ve bölgedeki taşeronları olmuştur. Üçüncü Dalga’nın, bilişim teknolojileri ile kirli enformatik çalışmalarını bölgede işletemeyen ABD ve AB şimdi tekrar sanayi toplumunun ‘soğuk savaş’ yıllarının taktik ve yöntemlerine geri dönüş yapmışa benziyor. Yani 2. Dalgaya doğru bir geri dönüş, kaçış..

Şimdi 2. Dalga dönemi..

Uluslararası örgütler: Nato, BM, Arap Birliği…
2. Dalganın aktörleri bakalım ne yapacak?

Arap coğrafyası geçen yüzyılda İngilizler tarafından Suud Ailesi ve Ürdün Kralı Abdullah’ın dedesi Şerif Hüseyin eliyle şekillendirilirken, Kuzey Afrika’da Fransız ve İtalyanlar ellerinde cetveller yeni ülkeler çizmiş, sömürüye öyle devam etmişlerdi.

Bu kez görev ABD’ye ve bölgedeki taşeronlarına verildi. ABD’nin bölgedeki en ateşli savunucusu ve müttefiki El Sani Ailesi Bu aile onun için Katar topraklarında, Amerikan üsleri açılmasına onay verdi, ülke karasularını ABD donanmasına peşkeş çekti, bundan da büyük bir zevk alarak, bölgede Amerikan emperyalizmine karşı sağlam bir duruş sergileyen komşu İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı saldırı hazırlığı yapacağı varsayılan siyonist İsrail ve ABD’ye destek duran Bahreyn,Yemen, S. Arabistan üçlüsünün tutuğu halayın başını çekerek, yallıbaşı olarak, desmal sal(lattır)lıyor.

*** ****

İstanbul Üniversitesi iletişimde lisans eğitimi yaptığımız yıllarda (1991-1995), Alvin Toffler’in kitaplarıyla tanışmıştık, fakülteden çıkıp Beyazıt Camii’nin hemen sol yanı başında duran asırlık çınar ağaçlarına vardığımızda, bir masaya oturuverir serinliğine doyum olmaz o asırlık çınarlarındalları ve yapraklarının altında bir çay yudumladıktan sonra ilk işimiz Sahaflar Çarşı’sına dalmak ve gelmişse Alvin Toffler’in yeni çıkan kitaplarından edinmek ve Kadırga’daki öğrenci yurdunun yolunu tutmak olurdu. Çoğu kez gece uyumadan, hatta 48 saatlik bir zamanın nasıl geçtiğini anlamadan bir çırpıda okurduk Toffler’i. O yıllarda çok beyin fırtınaları olurdu. Üniversiteli gençlik arasında.

Alvin Toffler, özetle, insanlığın gelişim sürecini üç bölüme ayırır

Yazar, ‘Birinci Dalga’da İlk avcı-toplayıcı kültürün yerine geçen Tarım devrimi ve sonrasını irdeler. ‘İkinci Dalga’: Sanayi Devrimi sırasındaki toplum (17.YY– 20.YY). Aile kavramı, anne-baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aile, sanayi, endüstiri, fabrika, eğitim sistemi, şirket kavramları, kitlesel üretim, dağıtıma, tüketim,eğitim ve kitle iletişim araçları; kitlesel dinlenme, kitlesel eğlence, kitle imha silahları, sosyolojik tahliller ve ‘kitlesel’ kavramının yarattığı bürokrasi ve sıkıntıları üzerine durur.

‘Üçüncü Dalga’da ise sanayi sonrası toplum, ‘Bilgi Çağı, Uzay Çağı, Elektronik Çağ, Global Köy…

Üçüncü Dalganın beraberinde getirdiği bireyselleşme, yalnızlaşma, ayrışma, bilgi-tabanlı üretim ve ‘değişimin hızlanması’ olgularını irdeler.

Bugün ki Türkiye’nin en büyük açmazı, aynı anda hem tarım, hem sanayi Hem de bilgi toplumu süreçlerini yaşıyor oluşu

Bu sadece halk için değil; siyasetçiler, akademisyenler, STK’lar, din adamları, aydınlar, yazarlar-çizerler, sanatçılar için de geçerli…

Tarım toplumunun sorunlarıyla boğuşan, sanayi toplumunun dişlilerinde sömürülmekten başka çıkar yolu olmayan, bilgi toplumunun aktörlerinin değirmenine bilinçsizce su taşımaktan yorulmayan bir ülke ve siyasetçi manevraları..

Yılanla çuvala girilmez…

The following two tabs change content below.

Bilgihan OVA

Latest posts by Bilgihan OVA (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.