Suriye’yi İşgal Planları

Suriye’nin kuzeyindeki gelişmelere ve Suriye Kürtlerinin, PYD nin kontrol bölgeleri oluşturmasının ardından Adana da ABD komutasında kurulan yasadışı gizli savaş üssüsünün deşifre olmasına değinmeden önce hafızalarınızı tazelemek adına uluslar arası çetelerin ve destekçilerinin sosyal aktivitelerini hatırlamakta yarar var.

Çünkü her türlü taktiği başarısızlıkla sonuçlanan küresel emperyalist çeteler ve vahhabileşen Sünni politiği üzerinden yürütülen kirli savaşın akışı ne efendilerin ne de uşaklarının istedikleri nokta da değil.  Suriye ordusunun çetelerin başını önce Şam da sonra Halep de ezmesinden sonra muhafazakâr medyadaki bayram havası sona erdi.

–          Dünya halklarını ve Türkiye kamuoyunu Suriye’nin işgaline razı edebilmek için muhafazakâr-NATOCU İslamcılar başlatılan psikolojik savaş sürecinde;

–          Suriye Devlet Başkanı Sayın Beşar ESAD’ ın adı Eset olarak değiştirildi.

–          Türkiye ‘de Alevilerin; hazırlanan komplolara uyanmaması için Suriyeli Aleviler Nusayri olarak nitelendirilmeye başlandı. Oysa Suriye’de kimse bu terimi bilmez ve kullanmaz. Suriye’deki ehlibeyt taraftarları kendilerini Alevi-Şii olarak tanımlarlar.

–          Olaylar başlamadan çok önce kamplar hazırlandığı haberleri gelmeye başladı.

–          Suriye’de halkın ayaklandığını Alevi ESAD’ın katliam yaptığı yönünde yalan haberler yapılmaya başlandı. Fotomontaj haberler hazırlandı, Irak savaşına Afganistan savaşına, Halepçe katliamına ait görüntüler katliam görüntüsü olarak yayınlandı. Stüdyoda savaş sahneleri çekildi

–          Mezhebi hassasiyetleri kaşıyarak; Sünni ve Katolik kamuoyunu galeyana getirmek için çalışmalar başlatıldı. Ve bu doğrultuda –“yezit ibni muaviye seriyyeleri(birliklerinin)” kurulduğu açıklandı özgür Suriye ordusu adlı terör örgütü tarafından.

–          Müslüman brotherler in Mısır şubesi muaviye ve yezidin (Hz. Peygamberin Ehl-i Beytini katleden emevi sultanları) takipçileri olduklarını ve Şam ‘ı işgal edebilirlerse Hz. Peygamberin torunu, Hz. Ali –Hz. Fatıma’ nın kızı Zeyneb’in mezarını yıkacaklarını duyurdular.

–          “Müslüman” brother ler ve Suudi şeyhleri başta olmak üzere vahhabi-selefi şeyhleri :  “Alevileri-Şiileri öldürmek, mallarını gasp etmek, kadınlarına tecavüz etmek caizdir”  diye fetvalar yayınladılar.

–          Ehlibeyt taraftarı olan İRAN-IRAK LÜBNAN HİZBULLAHI, SEYYİT HASAN NASRALLAH ve tüm dünya da Alevilerin –Şiilerin ve emperyalizme direnen Filistinli grupların her yerde hedef olduklarını ilan ettiler.

–          İsrail’le yapılan antlaşmalara ve küresel emperyalizme bağlı kalacaklarını deklare ettiler.

–          Lübnan da Irak ta Bahreyn de, Alevi-Şii mahallerine saldılar düzenlemek, Suriye halkına ve askerlerine saldırmak,  halkın hayatını cehenneme çevirmek, öldürdükleri insanların cesetlerini yakmak, vahşi köpekler gibi cesetleri parçalamak, gündüz Hatay da ki kampta memleket insanını taciz ve tehdit edip gece Suriye topraklarına sızarak katliamlar yapmak bu çetelerin en önemli sosyal aktiviteleri arasında.

Suriye ordusu tarafından düzenlenen temizlik operasyonlarında öldürülen ve muhafazakâr –Natocu-Amerikancı medya ve emevi İslamcıları tarafından sınırsız şekilde desteklenen bu terör örgütü üyelerinin üzerinden başta ilkel Suudi,  Ürdün, Katar, Libya, Türkiye olmak üzere komşu ülkelere ait kimlikler çıkması Suriye de terörün kimler tarafından desteklendiğini ortaya koydu.

BM güvenlik konseyin den istedikleri kararı çıkaramayan küresel çeteler ve Neo Emevi cephenin yeni filmi gösterime girdi. Ankara -Erbil arasında ki yoğun trafiğin ardından Suriye deki Kürt bölgelerinde Barzani ve PKK ile işbirliği yaparak tampon bölge oluşturma faaliyetleri yoğunluk kazandı…

Hariri’ nin akıbetine uğramaktan korkan ve deliğe süpürülmektense kullanılmayı tercih edenlerce, sırtından vurulan; Suriye Devlet Başkanı Sayın Beşar ESAD efendiliğinden ve onurlu duruşundan taviz vermeden ülkesi ve inandığı değerleri uğruna mücadelesine devam ediyor.  Her fırsatta avazı çıktığı kadar bağıra bağıra Sayın ESAD’ ı; ABD ve İsrail’e baş eğmeyen Suriye halkını “eli kanlı katil ve destekçileri” diye nitelendiren Başbakan Erdoğan’ın; ABD, İsrail, El kaide, CIA, Suudi Amerika ve çok uluslu terör örgütleriyle aynı karede yer alarak insan haklarından bahsetmesinin inandırıcı olmadığını konuşma özürlüler bile haykırıyor artık.

Başkan ESAD’ ın diktatör olduğunu iddia edenlerin, Peygamber çocuklarının katilleri emevilere,  saltanat uğruna kendi çocuklarını, kardeşlerini katleden fetih adı altında İslam ülkelerini bile işgal eden Osmanlıya hayranlığı, Alevilerin –Şiilerin katli vaciptir diye fetva veren ebu suudla gurur duyması, ırakta milyonlarca Müslüman’ı katleden, namuslarını kirleten ABD askerlerinin sağ salim evlerine dönmesi için dua etmesi, Suudi ve körfez diktatörleriyle “canciğer”  olması sizce de bir çelişki değil mi?

Şemlide’ de başlayan ve göğüs göğse devam eden çatışmalar iki haftadır devam ederken sağlıklı bir açıklama yapılmaması ve basının karartma uygulaması  “Kürt baharının” başlangıcı mı?  Sorusunu akla getiriyor. Nede olsa “müttefikimiz!” ABD’nin planında “Kürdistan baharı” da var. Uyuyanları  uyandırmanın vakti geçiyor olmasın !!!

Dipnot olarak aktaralım. Katar ve İngiltere tarafından ayrı ayrı yapılan Suriye deki kamuoyu araştırma sonuçlarına göre Başkan ESAD %64 ile %76 arasında halk desteğine sahip. Yani AKP iktidarı ve başbakanın sahip olduğu halk desteğinin bir buçuk katı…