Suriye İç İşimiz mi ? Yoksa…
Suriyede hareketlilik var, Amerika ve ortakları tarafından birden bire kışkırtılan muhalif terör grupları bazı halktan kişileride yanlarına alarak iç karışıklığa neden oldular.
Sonra Amerikan yetkilileri ülkemize gelerek Suriyeli muhalifleri organize etmeye başladılar ve birden medyamızda ve bazı sivil toplum kuruluşlarında Suriye aleyhtarı bir hava oluşturuldu.
Hergün katliam haberleri basında yer aldı. İç kamuoyu Suriye aleyhine doldurulduktan sonra başbakan da “Suriye bizim iç işimiz sessiz kalamayız” türünden kahramanca! ama birazda sorumsuzca bir demeç patlattı ve dış işleri bakanımız Suriyeye giderek Esad’la görüştü.
Görüşme teammüllere uymayan bir uzunlukta tam 6 saat sürdü ve herkes bunu hayra yordu. Dış işleri bakanıda her konuyu konuştuk derken ertesi gün basın Suriye ziyaretinin etkilerinin görülmeye başladığını yazdı.
Ana muhalefet partisi başkanı Kılıçdaroğlu ise hükümeti Amerikanın taşeronluğunu yapmakla suçladı.
Doğrusu şu ki Amerikan yetkililerinin Suriye için Türkiyede çalışmalarda bulunması hiçte hoş değil ve dış politikamızın bağımsızlığına gölge düşürücü gözüküyor. Bu anlamda ana mıuhalefetin eleştirisinide yabana atmamak gerekiyor her ne kadar başbakan böyle olmadığını yalanlasada kanıtlar yapılanlar yazılanlar olup bitenler başbakanı doğrulamıyor.
Umuyoruz ve diliyoruz ki kendi teröristleriyle kapışan komşuyla aramızda en azından Amerikanın politikaları için gerginlik olmaz.
Zira terörden en çok çeken ülke biziz ve rejimi ne olursa olsun Suriyeyi karıştırmak isteyen emperyal güçlerin piyonu olmamalıyız…
Kardeş Suriye ile ülkemizi savaşa götürebilecek provakasyonlara karşı uyanık olmak ve sesimizi duyurmamız gerekmektedir.Kimsenin evladı emperyalizmin projeleri için feda edilmemelidir.
Suriye konusunda hassas olunmali, Suriyede Emperyalizm ve Siyonizmin güdümünde bir rejim degisikligi, esittir Vahabi egemenliginin bütün arap ülkelerine egemenligidir. Buda demektirki bütün devrimci hareketlerin ruhuna fatiha okunmalidir. Saygilar