Oportünist/Vahdetçi İslamcılık – Alevi Katliamı!
Oportünizmin İslamcı literatürde ki karşılığı vahdetçiliktir! Değişen şartlara göre pozisyon almanın temel ilke kabul edildiği maslahatçı bir karakteristiğe sahip düşünce yapısının hakim olduğu bu düşünce yapısı, zihinsel çelişkilerin erdem olduğuna inanacak kadarda yüzeysel ve ilkesizdir. İdeolojik ve felsefi bir karmaşanın girdaplarında dolanıp duran bu kararsız düşünce yapısı, Sakifenin lanetli çardağında oturup Fatımanın yağmalanan evine ağıt yakarken bir yandan da yağmacıları yüceltmenin derdine düşen tipik orta yolcu görüntüsü sergiler.
Tarihin hiçbir döneminde ve hiçbir toplumun gerçekleşmemiş ve gerçekleşmesi mümkün olmayan ütopik söylemlerle, kendisine taraftar bulmak için yarattıkları kavram kargaşası arasında ilkesizlik temelleri üzerine inşa edilmeye çalışılan oportünist bir inanç ve siyasi yaklaşım tarzlarıyla; Yehova Şahitlerin; İslam öncesi dinleri sentezleyerek yeni bir din yaratma stilini örnekleyerek fikirsel bir akım oluşturma gayreti içine girerler.
İslam toplumlarında tarihsel süreç içerisinde derin izler bırakan, fikirsel ayrılıklar ve onarılması mümkün olmayan siyasi, ideolojik yaşanmışlıklarını olduğu gibi aktarıp, yargılama ve tercih seçeneğini bireylere bırakmak yerine; olayları maniple etme, gizleme yanlısı bir düşünce geliştirerek “Kerbela faciasını konuşmayalım, Hüseyin ile yez’iti barış içerisinde yaşatalım mantığıyla” hareket ederler…
Psikolojide; antisosyal kişilik- (so- matoform bozukluklar), anksiyete, uyum bozukluğu-somatizasyon bozukluğu olarak adlandırılan bu kişilik yapısının siyasal sosyolojideki düşünce tarzıdır vahdetçilik. Bu düşünce-oportünist İslamcılık- yapısına sahip bireylerin temel özelliklerinden biri içinden çıktıkları Sünni-muhafazakar toplumun düşünsel ve inançsal çelişki – yetersizliğinin varlığından rahatsızdırlar. İslamcı jargonda selefi olarak da nitelendirilebilecek bir etikete sahip bu düşünce genel Sünni tabanda kendisine yer bulma şansına sahip değildir… Varlıklarını sürdürme ve kendini ifade edebilme adına Sünni inancın çelişki-yetersizlik ve yanlış yaklaşımlarını, Şii/Alevi öğretinin değerlerini kullanarak tamamlama yoluna giden bu oportünist kişilikler, Ehlibeyt öğretisinin değerlerini de dejenere etmeyi bir başarı olarak görür… Şii/Alevi İran’ın-Lübnan Hizbullah’ının anti emperyalist mücadelesini, başarılarına siyasi rant olarak tevil etmek adına kullanabilen bu oportünist/vahdetçi çeteleşmeler: Aynı zamanda İran’ın Hizbullah’ın İNANCI olan, Oniki İmamcı-EHLİBEYT mektebinin değerlerine saldırmakta, hakaretamiz eleştiriler yapabilmektedir. Bu amaç için de vahdetçilik yada oportünizmi siyasi argüman olarak kullanır ve selefi/wahhabi fikirlerine kamuflaj yapar!
Oysa “ALEVİLER/ŞİİLER İÇİN; KANI, MALI VE IRZI MÜBAH’TIR; GÖRÜLDÜĞÜ YERDE ÖLDÜRÜLMELİ VE ANILDIĞI YERDE LANETLENMELİDİR” şeklinde formülize edilmiş, Öteki olanı yok etmek temelinde şekillendirilmiş bir düşünce olan selefilik-vahhabilik, BİR İNSANLIK SUÇUDUR; NAZİZM GİBİ! Yasaklanması gereken bir fikrin vahdetcilik adı altın kamuflajlı faaliyetlerde bulunması insanlığın geleceği için büyük bir tehlikedir.
Oportünist/vahdetçi İslamcıların gerçek kimliklerini, güncel siyasi duruşlarını en iyi yansıtan 10 Şubatta Suriye HAMA Maan köyünde Alevilere karşı, selefi WAHŞİ çeteler tarafında gerçekleştirilen katliamlar karşısındaki tavırları olmuştur. Katliamcı çetelere lojiktik destek sağlayan bu grupların iktidar kavgasından kaynaklı deşifre TIR hikâyesinin sorumlularını temize çıkarma ve kendini aklaması adına Oportünist/vahdetçi grupların yayın organlarından KudüsTV ve benzeri kanallar Soykırım yanlılarını günlerce ekranlarında konuştururken KATLİAMA uğrayanların Alevi/Şii olması ve katliamı yapanların da Emevi yanlısı olmasından ötürü haber olarak bile verme ihtiyacı duymamışlardır.
Suriye’ de Katliam için gidip telef olduktan sonra İstanbul’a getirilen el kaide militanlarının avukatı Osman Karahan adlı katilin mezarı başında gözyaşı döken, ağıtlar yakan Oportünist/vahdetçi Nurettin Şirin gibi oportünist/vahdetçi/ihvancı kişiliklerin neden Maan daki Alevi katliamından arta kalanlara mikrofon uzatmadığını soranlar patavatsızlığı bırakmalı artık.
Bu katliamları gerçekleştiren isimleri farklı, inanç ve ideolojileri aynı olan çeteler koalisyonunun yerli destekçilerinin başında gelen opotünist/vahdetçi/selefi İslamcı örgütlerin bu katliamlar karşısındaki sevinç çığlıklarını görmüyor musunuz?
Atakan YILDIRIM
Latest posts by Atakan YILDIRIM (see all)
- Durmak Yok Teröre Devam’ - 15 Eylül 2014
- Neo Osmanlı’nın Junior İdrisi; Öcalan! - 14 Mayıs 2014
- Oportünist/Vahdetçi İslamcılık – Alevi Katliamı! - 17 Şubat 2014
- Maktule Değil Katile Dur De! - 07 Kasım 2013
- Alevilerde Partileşme Düşüncesi - 28 Mayıs 2013