Nükteler

SALTANAT

Halk  arasında çok sevilen,sayılan,hürmet gören,bilgili,takvalı, Oniki imam dostu bir alim’e dönemin zalim halifelerinden birisi sormuş:

-Senin saltanatınla benim saltanatım arasında ne fark vardır?

Alim hemen cevap vermiş:

-Senin saltanatın gözlerini kapadığında bitecek, bizim saltanatımız ise gözlerimizi kapadığımızda başlayacak.

TAVIR

Abbasinin zalim hükümdarlarından Mansur birgün İmam Cafer Sadık (as) hazretlerine şöyle yazar:

-Niçin diğer insanlar gibi sizde benim etrafımı sarmıyorsunuz?

Hz.İmam ona şu cevabı gönderiyor:

-Bizim sizden bir korkumuz yoktur ki;onun için yanınıza gelelim.

Sizinde bir ahiret meseleniz yoktur ki; onu size anlatalım.

Sizi bir nimet içerisinde görmüyoruz ki tebrike gelelim.

İçinde bulunduğunuz nimeti felakette saymıyoruz ki taziyede bulunalım.

SAKIN DUYMASIN

Abbasi zalimlerinden Harun Reşid birgün iyilik olsun diye Behlül’e kendi yemeğinden gönderdi.Hizmetci yemeği Behlül’ün önüne koyunca Behlül yemeği yanında bulunan uyuz bir köpeğin önüne itti.

Köpek iştahla yemeye başlayınca, bunu gören hizmetçi:

-Ne yapıyorsun ? Bu yemek halifenin yemeğidir.Dedi.

Behlül hemen cevap verdi:

-Sus, köpek duymasın, eğer duyarsa oda yemez ha…..

ÇÖZÜLME

O ALİM Kİ bildiğini öğretmez,bildiğiylede amel etmezse…

O VARLIKLI Kİ malına mal katmayı düşünür fakir fukarayı düşünmezse

O FAKİR Kİ ahiretini dünyaya satarsa

O CAHİL Kİ hükmü bilmeyip sormazsa ve öğrenmek için çaba sarfedip onun peşinden gitmezse…………O HALK AYAKTA DURAMAZ.

ZAMAN

Bir filozofa zaman nedir? Diye sormuşlar.

-Size zamanı anlatacak zamanım yok.Diye cevap vermiş.

KİM YÜREKLİ

Küfe halkı Hz.Hüseyin’i(as) yalnız bırakmıştı.Çünkü zalim yezid ve adamları İmam’ı desdekleyenlere  işkence yapıyor ve hatta öldürüyordu. Bugün ülkemizde böyle bir durum olmadığına göre;  Bizlere ne oluyorda Oniki İmam yolundan kaçıyoruz?

Yoksa Küfeliler bizlerden daha mı yürekliydi?

DÜŞKÜN

Hz.Ali (as) N.Belaga’da şöyle söylüyor:

Bir şey söylesem derler ki BAŞ OLMAYA HIRSI VAR,

Sussam derler ki ÖLÜMDEN KORKAR,

Andolsun ALLAH’a Ebu Talib oğlu bir çocuğun anasının memesine düşkün olmasından daha fazla düşkündür ölüme…….

SÜNNETULLAH

Bir okuyucumuz haklı olarak soruyor:

-Oniki İmamların isimlerini çocuklarımıza öğretince ne olacak?

Bizde kendisine cevap olarak bir tarihcinin sözünü hatırlattık:

-AĞILDA OĞLAK DOĞUNCA

DEREDE OT BİTER.

YÜCE DAĞLAR

Yüce dağlarda hem KARTAL ve hemde YILAN bulunabilir.

Ama birisi YÜKSELEREK çıkmıştır, Diğeri SÜRÜNEREK……….

TOPRAK

Bir tanışımız:”Yiğidin alnı toprağa değmez” deyip duruyordu.

Onu kabrine koyarken bu sözünü hatırladık,

Şimdi her tarafı toprakla doluyordu……

BİRLİK

Alevi ile Bektaşi birlikteliğini savunanlara bir fıkra hediye ediyoruz:

Bir fille  bir karınca arkadaş olmuşlar ve fil ertesi gün ölmüş. Bunun üzerine karınca yakınmış:

-BİR ANLIK BERABERLİK İÇİN ÖMÜR BOYU MEZAR KAZICAZ……

RESİM

Toplantı odasının tam ortasında eli kılıçlı  birisinin resmi bulunuyordu.Odada bulunan yabancı bir şahıs utanarak yanındaki  küçük çocuğa:

-Bu kimin resmi ? diye sordu.Çocuk:

-Bu resim bizim Birinci İmamımız Hz.Ali’nin temsili resmidir. Diye cevap verdi.

Bunun üzerine adam:

-Görüntüsü ve kılıcı korkutuyor, Çok sert bakıyor. Dedi. Küçük çocuk cevap verdi:

-O’NUN KILICI HEP MAZLUMDAN YANA OLMUŞTUR. ONDAN,RESMİNDEN, VE KILICINDAN ANCAK ZALİMLER KORKAR.

ÇAP

Koskoca adam diyorlardı.Dünya çapında bir insan diyorlardı. Çok büyük biri  diyorlardı.

Duyduk ki ölmüş, KÜÇÜCÜK BİR TABUTA SIĞMIŞ.

KILIÇ

Dünya tarihi boyunca birçok KILIÇ yapılmış ve birçok kılıç kullanılmıştır.

Ama bu kılıçlardan  sadece bir tanesi tarihe geçmişti.

Bu kılıç hem ALİM ve hemde MASUM olan bir kahramana aitti ve adı da ZÜLFİKARDI.

İŞBİRLİĞİ

Hz.Ali(as)yeni doğmuştu.Hz.Peygamber onu ilk defa olarak yıkadı.Muhteşem bir manzaraydı… Son peygamber kendi vasisini yıkıyordu.

Öyle bir gün de gelecekti ki,

Bu bebek büyüyecek ve oda son peygamberi son yolculuğunda yıkayacaktı………

HAFİFLİK

Aniden SEL gelmişti,herkes eşyalarını kurtarmaya çalışıyordu.

OYSA hiç vakit yoktu.

Zeynel dayının sadece bir kilimi vardı, onuda alıp bir tepeye sığındı.

YÜKÜ HAFİF OLANLAR KURTULDULAR……

HAK VE BATIL

Her taraf karanlıktı, zifiri bir karanlık herşeyin üzerini kaplamıştı.Göz gözü görmüyordu. Küçük bir çocuk elindeki kibriti yaktı ve o koskoca karanlıkların küçücük bir ışıkla yok olduğunu gördü. Kanunu Allah koymuştu:

HAK GELDİĞİ ZAMAN BATIL YOK OLMAYA MAHKÜMDU………

YORUMSUZ

Onlar, HALKI hesaba katıp SUSUYORLAR…..

Biz, HAKKI hesaba katıp KONUŞUYORUZ…….

NİMET

Bir Ehli Beyt  dostunun ayağında bir yara çıkmış ve yürürken topallayarak yürüyormuş. Münafıklar onu alaya almışlar:

-İşte bu sana Allah’ın bir nimetidir.Demişler.

Ehli Beyt dostu cevap vermiş:

-Allah’ın nimeti bu yaranın gözbebeğimde çıkmamasıdır….

MECNUN

Mecnun aşkından çöllere düşmüş ve zamanla aşkı İlahi aşka dönüşmüş. Birgün hiç beklemediği bir anda ilk aşkı yanına gelip:

-Ben Leyla’yım sana geldim demiş.  Mecnun o dünya güzeline bakmış ve:

-HAYIR SEN LEYLA DEĞİLSİN, BEN LEYLAMI BULDUM.Demiş…….

ÇÖPLÜK

Ne ölüme ne ahirete inanmıyordu. Her defasında :

-Ben öldükten sonra beni isterlerse çöpe atsınlar. Diyordu.

Bir gün duydukki, Belediyenin çöp arabası çarpmış;

Ama çöpe atmamışlar…….

NUR

Köyde yaşayan bir ihtiyar dostumuzu ziyarete gitmiştik.Odada bulunan bir resmin üzerini beyaz bir tülle örtmüş olduğunu gördük,Kaldırıp baktık ki bu İmam Ali(as)’nin resmidir.

İhtiyar dostumuz odaya gelince neden resmin üzerini örttüğünü ? sorduk.

-BEN O NURA TOZ KONDURMAM.Dedi…………..

TERSLİK

Alevilik anlayışı  kendi doğal sürecine,kendi asli zeminine oturduğu zaman yani Alevilik Hz.Ali(as)’nin,  oniki imamların teori ve pratikleri üzerinde geliştiği zaman alevilerin önder, rehber yada yol göstericisi olarak kabul ettikleri şahıslarda buna uygun değişimler gösterecektir.

Bugüne kadar ki süreç doğal değildir, tersine bir süreç yaşanmıştır.Bu nedenlede bugüne kadar alevi toplumunun önder, rehber kabul ettiği kişiler hep Hızır paşa türünden kişiler olmuştur.

Aleviliğin doğal akışının,doğal yörüngesinin tersine bir akışa  bazı karanlık güçlerin katkıda bulunmalarının sebebide budur. Çünkü onlar çok iyi biliyorlar ki: SÜRÜ TERS DÖNERSE, UYUZ KEÇİ BAŞA GEÇER.

EMİN OLMAK

Bir alime dönemin zalim padişahlarından birisinin iyi bir huyu olup olmadığını sormuşlar. Alim: Onun uykusu çok iyidir. Diye cevap vermiş ve sonuna da eklemiş:

Çünkü o uyurken şerrinden emin oluyoruz.

CEVİZ’İN ALANI

İbni Sina bir gün dönemin önde gelen Alevi alimlerinden ALİ İBNİ Miskeveyh’in dersine geldi…ve büyük bir gururla alimin önüne bir ceviz attı ve “BUNUN ALANINI HESAPLA” dedi. İbni Miskeveyh, ahlak ve terbiye hakkında yazdığı kitabul TAHARATÜL Atrak isimli kitabının bir bölümünü İbni Sina’nın önüne bıraktı ve “önce ahlakını ıslah et, sonra cevizin alanını tayin edeyim” dedi. Sen bu cevizin alanını ölçmeden daha çok ahlakını düzeltmeye muhtaçsın dedi. İbni Sina, bu sözlerden mahcup oldu ve bu cümleyi hayatının her anında kendisine ahlak rehberi yaptı.