Kıble
Mekke şehrinde ve Mescid-ul Haram’da yer alan Kâbe kıbledir ve Müslümanlar namaz kılarken ona doğru yönelmeleri gerekir. Mekke’nin dışında ve Mekke’den uzak olanların “kıble yönüne doğru durmuş” denilecek şekilde durmaları yeterlidir.
İslâm dini, Kâbe’yi tek olan Allah’a ibadet merkezi olarak tanıtmış ve Müslümanlara, namaz kılanlar ve ibadet edenler arasında vahdet, birlik ve düzen olması için dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar yüzlerini kıbleye çevirmelerini emretmiştir.
Kıbleye doğru namaz kılmak, Kâbe’yi tamir eden Hz. İbrahim’le (a.s) Hz. İsmail’in (a.s) hatıralarını anmak ve ibadet için Allah’a yönelişin güzel bir örneğidir. Kıbleye yönelmek sadece namaza has değildir; hayvanın etinin helal olması için de kıbleye doğru kesilmesi şarttır. İnsan yemek yerken, uyurken de bu işleri kıbleye doğru yapması iyidir. İnsan ölünce, toprağa verildiğinde de yüzü kıbleye çevrilmelidir.
Müslümanlar hicretin ikinci yılına kadar Mescid-ul Aksa’ya doğru namaz kılıyorlardı. Yahudiler, “Müslümanların kıblesi yoktur ve bizim kıblemize doğru namaz kılıyorlar” diye onlara dil yarası vurmaya başlayınca, Müslümanların istiklalinin korunması için yüce Allah bundan böyle Kâbe’ye doğru namaz kılmalarını emretti.