İslam’da Kadın Ve Başörtüsü
İslam diri diri gömülen kadınları mezardan çıkarıp ayaklarının altına cenneti seren bir dindir. Kadının insan olarak görülmediği bir toplumda büyük bir devrim yapmıştır. İslam’dan önce cahiliye döneminde kız çocuğu olduğunu duyanlar bundan utanıyor ve onları öldürüyorlardı. Kuran bu noktaya şu şekilde değiniyor: “ Onlardan birine kızı olduğu müjdelediği zaman öfkeden yüzü kıp kırmızı kesilir, verdikleri hüküm ne kadar da kötüdür” Bu ayeti okuduğumuzda o döneme neden cahiliye denildiğini bir kez daha anlıyoruz. Erkeklerin sayısız kadınla evlenme gelenekleri, kadını dışlamaları ve günümüz batı dünyasında olduğu kadını sadece cinsel obje olarak görmeleri, erkek olmalarını üstünlük olarak kabul etmeleri de cahilliklerinin ispatıdır. Oysa biz biliyoruz ki “ Üstünlük Takvadadır” İslam’dan önce böylesi utanç verici cahillikleri bir çok kişi yapmıştır ve kızlarını acımasızca diri diri gömmüşlerdir. İşte bu noktada Allah bizlere İslam’ı göndermiştir ve cahiliye döneminde yapılan bu vahşiliği kesinlikle haram kılmıştır ve kadınlara da erkeklere vaat ettiği cenneti vaat etmiştir “Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara altlarından ırmaklar akan cennetler vaat buyurdu. Orada ebedi kalacaklardır hem de Adn Cennetlerinde hoş meskenler vaat etmiştir. Allah’ın rızası ise hepsinden büyüktür işte asıl büyük kurtuluş budur”
Görüldüğü gibi İslam diğer sistemlerin aksine kadını yüceltmiş ve ona layık olduğu değeri vermiştir. Peki, bu değeri hangi emriyle açıklamıştır? Kadının şahsiyetini, değerini, namusunu, ırzını korumak için Allah hangi ayeti indirmiştir? Bu ayetlerden bir tanesi Nur Suresinin 31. Ayetidir. Allah bu ayette şöyle buyurmaktadır.
“İnanan kadınlara da söyle: “Bazı bakışlarını kıssınlar, ırzlarını korusunlar. Süslerini göstermesinler. Ancak kendiliğinden görünenler hariç. Baş örtülerini (göğüs) yırtmaçlarının üstüne koysunlar. Süslerini kimseye göstermesinler. Yalnız kocalarına, yahut babalarına, yahut kocalarının babalarına, yahut oğullarına, yahut kocalarının oğullarına, yahut kardeşlerine, yahut kardeşlerinin oğullarına, yahut kız kardeşlerinin oğullarına, yahut kadınlarına, yahut ellerinin altında bulunan(köle)lerine, yahut kadına ihtiyacı bulunmayan erkek tâbi’lerine, yahut henüz kadınların mahrem yerlerini anlamayan çocuklara gösterebilir. Gizledikleri süslerin bilinmesi için ayaklarını vurmasınlar. Ey mü’minler, topluca Allah’a tevbe edin ki felâha eresiniz.”
Yine Ahzap Suresi 59.ayette Allah Teala şöyle buyurmaktadır: “ Ey Peygamber hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler bu onların tanınıp incitilmemelerine daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır çok merhamet edicidir.
Allah bu değeri başörtüsüyle göstermiştir. Başörtüsünün kadınların değeri ve onların toplumda güven kaynağıdır. Bunu birkaç örnekle açabiliriz:
Bir ton kömürünüz varsa bunu dışarıda bırakabilirsiniz fakat bir tane elmasınız olsa asla ortada bırakmaz ve onu saklarsınız gözükmeyecek bir yere koyarsınız çünkü elmas çok değerlidir;
Ya da bir kilo balınız varsa asla etrafını açık bırakmazsınız eğer açık bırakılırsa içine bir sürü böcek veya pislik düşer ve bal eski değerini kaybeder balın muhafaza etmek için onu dışarıdan koruyabilmek için kapalı tutmak gerekir.
Kadın ise baldan daha tatlı elmastan daha değerli değerlidir. O halde kadının da dışarıdaki tehlikelerden, fitneden, fesattan korunabilmesi için örtünmesi gerekmektedir. Kalp temizliğinin yeterli olduğunu söyleyenler sadece kendilerini kandırmaktadırlar. Peygamberimizden ve Ehlibeyt’inden kalbi daha temiz kimse yoktu. Ancak Ehlibeyt’in kadın neferi Hz. Fatıma yanına kör bir kişi geldiğinde bile başını örtüyordu. Kendisine şahsın kör olduğu ve onu görmediği halde neden örtündüğünü soranlara, o beni görmese de ben onu görüyorum diye karşılık veriyordu.
Allah’ın bu emri kadının cinsiyetinde önce şahsiyetini ortaya çıkarması içindir. Allah’tan daha iyi bilen yoktur. O yüzden Allah’ın bize emrettiği şeyin asıl hikmetini de sadece Allah bilir O’nun emirlerinin aksini söylemek cahilliktir. Tesettür kadını birçok günahtan alıkoyar kıyafetiyle Allah korkusu her an aklında olmuş olur. Şeytanın tuzaklarına düşmez ve cennetin varisi olur. İslam dışında hiçbir sistem kadını bu kadar düşünmemiş ve ona hak ettiği değeri vermemiştir. Batı ve Avrupa toplumunda bile yirminci asrın başına kadar kadının hiçbir değeri yoktu ve birçok Avrupa ülkesinde kadınlar miras dahi alamıyorlardı. Batının sanayi devrimiyle üretime ve ürettiklerini pazarlamaya ihtiyaç duyan emperyalist düşünce kadın hakları adı altında kadını saklı olduğu sedeften çıkarıp onu sermayesine sermaye katmak amacıyla fabrikalarda köle ve vitrinlerde zenginleri ceplerini dolduran cinsel meta haline getirdi.
Oysa Hz. Muhammed (s.a.a.) ile başlayan bu güzel din kadına başörtüsünü layık görmüştür. Kadının kişiliğinin görülmesini sağlayan tesettür Allah’ın farz kıldığı emridir, ayetlerinden de anlaşılacağı üzere şimdi yapmamız gereken bu ayetleri incelemek ve Allah’ın rızası doğrultusunda hareket etmektir. Gerici diyenlere, yobaz diyenlere inat asıl Allah’ın emrine uyanların ilerici olduğunu göstermektedir. Bir Alevi olarak siz değerli Alevi Caferi bacılarımı Allah’ın emrine uymaya ve ilerlemeye davet ediyorum. Allah’ın rahmeti bereketi üzerinize olsun.
Zeynep AKSEL
Latest posts by Zeynep AKSEL (see all)
- İslam’da Kadın Ve Başörtüsü - 13 Ocak 2013