İki Emanet
Günümüzde Müslümanların bir kısmı, Ehli-Beyt sevgisine sahip olmakla beraber, çeşitli sebeplerle, maalesef bu sevgi sadece dillerde kalmakta ve Ehlibeyt’in fikirleri ve davranışlarından habersiz kalınmaktadır. Böylece Hz. Ali’ye nispet edilen bazı Müslümanlar, yeteri kadar bilgi sahibi olmadıklarından, bazı davranış ve sözleriyle, farkında olmaksızın Hz. Ali’den ve Ehlibeyt’ten uzağa düşebilmektedirler. Yani sadece ismi, resmi, kılıcı yeterli olmadığı gibi pekte faydası olmayacaktır.
Diğer taraftan bazı Müslümanlar da, İslam dininin icaplarına ellerinden geldiği kadar riayete çalışıp namazla kılmakta ve oruç tutmaktadırlar. Ancak, maalesef bu Müslümanlar da çeşitli sebeplerle, Resul-i Ekrem (a.s) Ehlibeyt’i yüce derecelerinden, güzel sözlerinden ve kusursuz davranışlarından gereği kadar haberdar değildirler. Oysa ki Resulullah (s.a) bizlere sapıklığa düşmememiz ve tehlikelerden kaçabilmemiz için iki değerli yüce emanet bırakmıştır: Birincisi Kuran-ı Kerim, diğeri de Ehlibeyt’tir.
Şimdiye kadar dünyaya sayısız rakamlarla tesbitine imkan olmayan insan gelip, yaşayıp, göçmüştür. Bunlardan hepsi ayrı ayrı bu maddi ve tabiat aleminde ahlak, düşünce ve amel bakımından çeşitli zaaf, kusur ve noksanlıklara sahip olmuşlardır. Bunların içinde pek azı kendilerini kurtarabilmişlerdir. Bazıları da tamamen zelalet içinde ve her türlü faziletten yoksun bir halde bu geçici hayatı sona erdirmişlerdir. Bunun sonucunda beşeriyet tarihinin yüz karası ve temizlenmez lekesi olmuşlardır. Ama bu hesap aleminde bir zümre ve taife vardır ki onlar bu geçici dünyanın aldatıcı, ziynet ve zevklerine itina etmeyip, fikri, ahlaki, ferdi ve içtimai bakımdan herhangi bir noksanlık ve zaaftan uzak kalmışlardır. Bu seçkin zümre kendileri beşeri noksanlık ve zaaflardan uzak olduklarından biz Müslümanların akidesine göre bu şeref, fazilet ve kudsiyet sahibi olan zümre ENBİYADIR.
Peygamber silsilesinden başka beşeriyet aleminde hiçbir zümre yoktur ki ahlaki, fikri ve amel bakımından onlarda zaaf ve noksan olmasın. Ancak insanlık tarihinde istisnai bir zümre vardır ki Kur’an-ı Kerim’de onların kudsiyet ve paklığına, makamlarının uluiyetine, beşeri kusur ve zaaflardan (her türlü hata ve günahlardan) beri ve pak olduklarına şehadet etmektedir. İşte bu mübarek zatlar İslam Peygamberi’nin (s.a) EHLİ-BEYTİ’dir.
Kuran buyuruyor ki: “Allah siz Ehlibeyt’ten bütün kötülükleri gidermeyi irade etti ve sizleri tertemiz kıldı.” (Sure: 33, Ayet: 33)
Dünyadaki yaşayan 1 milyar insanın kitabı Kur’an-ı Kerim’dir. Bu mukaddes kitap 114 suredir. Peygamberden sonra Hz. Ali (a.s) tarafından bir araya toplanıp tedvin edilmiştir. Hiçbir azalma ve tahrif olmamıştır. Biz Müslümanlar yalnız oruç, namaz, zekat, hac ve emsali ahkamı Kuran’dan almayız, belki bütün dünya ve ahiretimize ait ahkamıda ondan alıp Müslümanların geçmiş ve geleceğine ait bildirdiklerine, umum ayetine iman, şehadet ve itaat ederiz. Kur’an her kimi kötülükle tarif ederse kötüdür, her kimi iyilikle yad etmişse iyi olarak tanır ve kabul ederiz.
“Kur’an ahkamı ile hüküm vermeyenler fasıktır.” (Sure: 5, Ayet: 47)
“Onlar (insanlar) arasında sana gönderilen ahkam gereğince hüküm ver.” (Sure:5, Ayet:49)
“Allah’a iman edenler nazarında Allah’tan daha iyi hüküm veren kimdir?” (Sure:5, Ayet:50)
“Her kim Allah’ın ahkamına, hilafına hüküm verirse elbette o zalimlerdendir.” (Sure:5, Ayet:45)
Şimdi bakalım Müslümanların kitabı Kur’an, Peygamberin, Ehlibeyt’in hakkında ne buyuruyor ve onları bize nasıl tanıtıyor. Bizler ki Müslüman ve o mukaddes kitaba inanıyor ve itaat ediyoruz. Kur’an mantığının dışında söyleyenlere de artık değer vermeyelim. Zira Kur’an Huccet ve senetimizdir.
“Allah siz Ehlibeyt’ten bütün kötülükleri gidermeyi irade etti ve sizleri tertemiz kıldı.” (Sure: 33, Ayet: 33)
Bu ilahi şahadet, tarif, terkim, tathir Peygamberin (s.a) hiçbir sahabesi hakkında nazil olmamıştır. Bundan daha büyük bir makam, kudsiyet ve uluiyet olur mu? Bu ayetin hükmüne girenler Hz. Peygamber, Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin itreti Resuldur. Kur’an’ın bizlerden istediği ve emrettiği, bu yüce şahsiyetlere itaat ve yaptıklarını yapmak, yapmadıklarını yapmamaktır.
Ali ÜREMİŞ
Ali Üremiş
Latest posts by Ali Üremiş (see all)
- İki Emanet - 23 Ağustos 2010
- Alevi Gencine Güveniyorum - 23 Ağustos 2010