Halk Ozanlarına Mektup

Sevgili halk ozanı;

Yüzyıllardır sazını çalıp sözünü söylüyorsun, sende biliyorsun ki elindeki  saz kendi halinde, cansız bir tahta parçasıdır, kendi halinde kimseye faydası yada zararı olmayan maddesel bir yığındır. Yani bu tahta parçasında keramet falan yoktur. Bütün hüner sendedir, senin parmaklarında ve dilindedir, bütün heybet senin sözündedir. Sen olmasan o tahta yığınının yüzüne bile kimse bakmaz, o sadece bir araçtır, o senin sözünün kitlelere duyurulmasında basit bir aracıdır. Bu anlamda söyleyebiliriz ki asıl hüner asıl keramet sendedir onda değil. Sen eğer gerçekten değerliysen sözlerin değerliyse sazın olmasa da  kendini dinletirsin

Geçmişten günümüze kadar pek çok halk ozanı gelip geçti, sende bir gün öleceksin ve sadece eserlerin yaşayacak. Yaptığın her iyi işin ve kötü işin karşılığını yada hesabını sende huzuru mahşerde vereceksin.

Senin pek çok meslektaşın zalimlerin düzenlerine hizmet etti, uşaklık etti, onların sistemlerini meşrulaştırıcı roller oynadı, sazlarını negatif işlere aracılık yaparak kullandılar. Ama bazılarınızda var ki sesini ve sözünü zalimlerin tahtlarını başlarına geçirmek için kullandı, sazını bu işe aracı yaptı, sazı onun hizmetçisi oldu, o sazının kölesi hiçbir zaman olmadı, saz onlara değil onlar sazlarına hükmetti. Ve şu anda sende bu tür bir yol ayrımındasın.

Biliyorsun ki saz ülkemizde kültürel bir araç olmasına karşın dinsel bir aracı olarak kullanılmak isteniyor. Seni ve sazını kendi yaptıkları cahilliklere alet etmek istiyorlar. Cem dedikleri kültürel olaya dinsel kılıf takarak halkımızı kandırmak, kullanmak, köleleştirmek istiyorlar. Bunu yaparken de saza mutlak anlamda ihtiyaç duyuyorlar. Ve bu iş içinde seni kullanıyorlar, çünkü saz cansız, duygusuz, kör ve sağırdır. Onu üretken kılacak parmak ve dil sendedir ve bu nedenle seni kullanıyorlar ama bilmelisin ki onların gözünde sen değil saz değerlidir, sen sadece basit bir figürsün, sen onların tıkandığı yerde olayı sürükleyen ve onlara nefes aldıran aracısın.

Evet çok iyi anladığın gibi Bektaşilerden, dedelerden ve yaptıkları kültürel olayları dinsel ibadetlermiş gibi sunan cahiller ordusundan bahsediyorum. Sadece bahsetmiyorum seni uyarıyorum, dünya gelip geçicidir, yaptığın hizmetlerin sorulacağı gün ise göz açıp kapayıncaya kadar önüne gelecektir.

Bak bunca senedir ikinci bir pir sultan gelmedi çünkü onun yolunu ihmal ettiniz, sazınızı sömürü düzeni Bektaşilerin ve dedelerin çarkını çevirmek için kullandınız.

Şimdide birileri her yere cemevi kurup içine dede yetiştirip onlara maaş bağlayarak Alevileri ve aleviliği devletleştirmek istiyor, ama önlerinde bizim dışımızda bir engelde sensin, bu karanlık işe seni katmadıkları sürece asla başarılı olamazlar, dedelere maaş bağlayacaklar ve bilmelisinki bu sürece senide katacaklar, senin önüne de o maaştan pay koyacaklar, seni ekonomik olarak satın almak isteyecekler çünkü sende biliyorsun ki dede tek başına hiçbir halt değildir ve sana mutlak anlamda ihtiyacı vardır, işte bu durumda seni tarihi bir karar bekliyor olacak, ya bu zalimlere maddi çıkar karşılığı boyun eğecek ve tarihinle birlikte halkını da satacaksın, yada  pir sultan öyküsündeki haram yemeyen itleri hatırlayıp hayır diyeceksin.

Bu tercih insanın önüne üç beş yüzyılda bir gelir, tarihi yeni baştan yazmak senin elindedir, bu yüzyıl içinde dedelerin piyonluğunu reddedersen onların tüm sömürü düzenleri çökecektir..

Sensiz cem yada semah yapamazlar bunu sen çok iyi biliyorsun, bu nedenle sana şiddetle ihtiyaçları var, önce dede satın alacaklar zaten onlar hazır, tarihten gelen alışkanlıkları var, parayı görünce koşa koşa giderler, sonra sıra sana gelecek , işte o an senin içinde toplum içinde gelecek nesiller içinde karar anıdır.

Bu durum şimdide devam etmektedir, bu sömürü düzeninin parçası olan pek çok halk ozanı cemevlerinde önüne atılan parça peşinde  dolanıp duruyor. Tarih ikinci pir sultanı bekliyor ve içinizde kim bu gidişe dur derse o ikinci pir sultan olacak, pir sultan beş yüzyılda bir gelir, şimdi gelme zamanıdır ve içinizde ilk olarak kim bu sömürü düzenine karşı durursa o beklediğimiz ozan olacak, bunu sadece biriniz başarabilirsiniz ve biz seni bekliyoruz…

Ve sana gelen ilk cem teklifine  HAYIR diyerek işe başlayabilirsin, belki senin yerine başka bir halk ozanını satın alabilirler ama bu sen olmazsın ve mahşerde de yüzün açık alnın ak olarak huzura çıkarsın, bu zalimlerin oyununa alet olmamanın zevkini tadını bu dünyada dahi çıkarırsın.

Hadi seni cemevine çağıran zalimlere HAYIR de, o hayırda ne kadar hayır gizli bir bilsen…

Musa Özateş