Cinnet Günleri (Ali Avni)
Bayramlar sancıdır
Takatsiz dizlerimde
Bayramlar inmedir
Yüreğimde, ciğerimde
Bayramlar baharın müjdesini
Vermezler bana
Bayramlar burar, incitir
Kan kusturur bedenime
Şehir kokuşur ellerimde
Yıldızlar söner
Sövgüm artar… kanım hortlar… depreşirim
İntikam tugaylarım
Sarar şehrin etrafını
Kerbel çığlıkları…
Rüzgar olup üşütür beni
Öfkem büyür amma
Uysallaştırır beni
Kahırla yürürüm
Şehrin arka sokaklarında
İsyanım bastıramaz
İnmekte olan yağmuru
Boynum büküktür, lânetlerim dik
Çocuklar…
Bayramın müjdecisi çocuklar
Sizler de bir hâl oldunuz artık
Özgürlük sizlerle
Hemhâl olurdu eskiden
Kokuşuyorsunuz artık
Masum değilsiniz
Sizlere gıpta ederdim
Tortulanmış günahlarımla
Siz simge olurdunuz
Kokuşmuşlukta esenliğe
Yanaklarınız ışık saçardı
Gözleriniz ümit
Şeker yetmiyor artık…
Kokuşmuşluklar görücüye çıkar bayramlarda
Siner kokusu
Taa… kaldırımlara dek
Topraklarda gayrı
Kötü mü kokuyor nedir
İrinler yeşeriyor
Boy veriyor asmalardan
Günah resmileşti
İktidar buldu kendine
Yezitler kol geziyor
Nâmahremlerin avlusunda
Zürriyetinden tünüyor
Zillet tohumları
Tağutlar el öptürüyor dindarlara
Küheylan küskün dağlarda
Yaresi katrelenmekte
Bitkin, ama mağrur bakıyor
Çöllerin ardından
Bazen hoyratça fırlıyor
Koşuyor çatlayana dek
Sonra soluyor nefretle
Bayram denen panayıra
Yaşamak…
Bayram denen hatıra
Sabırla dayanmalı
Yapacak bir şey yok
Gelecektir bir gün
“Hüseyn’in vârisi”
O zaman başlayacak
Bayram merasimleri…
Küheylan fırlayacak
O zaman dağlardan
Hüseyn baş kaldıracak mezarından
O zaman ineceğim şehrin tepesine
Hüseyn’in atıyla yıkacağım şehri
O zaman Ali’nin gamıyla geleceğim…
Hüseyn’in öcüyle ezeceğim…
Fâtıma’nın ahıyla doğrayacağım…
Zeyneb’in öfkesiyle can alacağım…
Melekler o zaman
Gıpta edecekler bana
İmansızlar…
Korkudan imana gelecekler
“İmâm-ı Ümmet” gülümseyecek
“Kevser Havuzu”ndan
Bayram, anlamını bulacak
Ehl-i Beyt’in öcü alınacak
Ali Avni