Bektaşiliğin Teori ve Pratiği
MASALLAR
Bektaşiliğin teorisinin pratiğe dönüştüğü noktada bilimin ve gerçeklerin yerini masallar almaktadır. Masalcılık ve hayalcilik bu konuda bilinç düzeyinin düşük olmasıyla ilgili bir konudur. Bilimsel gerçeklikle ters orantılıdır. Allah’ın varlığıyla ilgili olarak bakılan her yerde bilimsel deliller vardır. Hikmeti ilahinin keşfi için akıl sahiplerince sebep sonuç ilişkilerinin düşünülmesi belirleyicidir.
Bilgi eksikliğinin, hurafeciliğin ve sömürünün en açık delili olan BEKTAŞİ MASALLARIYLA Alevi toplumu yüzyıllardır uyutulmuştur. Örnekler konunun daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır.
… Ahmet Yesevi, Vilayetnamede Hacı Bektaş’a şöyle seslenmiş:
“Bir merkep al yola düş, merkebini nerede kurt yerse orasını sana yurt verdirk.”
… Bir gün keramet gösterir, çift süren çiftcinin öküzlerinden birisiyle konuşur, adı da bu yüzden ÖKÜZ SÖYLETEN kalır.
… Lokman abdest için su ister, Hacı Bektaş’a dua eder ve aniden elinin ortasından su fışkırır.
… Beşikteyken iki aslan ona saldırırlar ve birden taşa dönüşürler.
… Battal Gazi, İslam için rumlar, kafirler, devler, sihirbazlar ve cadılarla savaşır.
… Su başında Kadıncık Ana, Hacı Bektaş’a yağlı ekmek verir ve duasını alır, akşam evde küpün ağzına kadar dolu olduğunu görür.
… SALTUKNAMEDE; Hacı Bektaş, aslana binip yılanı eline kamçı gibi alarak bir kaya binmiş ve yürümüş.
… Hacı Bektaş Güvercin kılığında gelip Sulucakarahöyüke yerleşmiş.
… Hz.Ali(a.s) için anlatılan nikaplı arabın cenazesini taşıma olayı aynen vilayetnemede Hacı Bektaş içinde anlatılır. Hacı Bektaş kendi cenazesini kendisi taşımış.
… Kırklar meclisinde Hz.Peygamberi önce içeriye almamışlar.
… Kızılırmağı yaya olarak geçmiş, topukları bile ıslanmamış.
… Hacı Bektaş elini uzatmış, Saadettinin ağzından içeri sokmuş yüreğini tutup çıkarmış sımış, hatta üç damla kan damlamış.
… Bıyığını kesince oluk gibi kan akmış, yerine takınca kan kesilmiş.
… Sudaki ejderhaya YA HÜNKAR diye bağırınca ejderha korkup kaybolmuş.
… Hacı Bektaş, abdest alırken burnu kanamış, bunu kadıncık ana içmiş ve çocuğu olmuş.
… Ayakları kayaya gömülmüş, kışın ağaçta elma bitirmiş, bir avuç unla kırk gün ekmek pişirmiş. Buğdayla mercimeği taşa çevirmiş.
Alevi halkını masallarla yüzyıllarca uyutan Bektaşi önderi dedeler bugün kendilerini yenileme gayreti içerisine girmektedirler. Ne yazık ki bu yenileme olayıda NEFİSLERİNE göre gelişmektedir. Yeni tezler ve yeni adlar altında amaçları değişmemiştir. AMAÇLARI ALEVİ TOPLUMUNU FİKRİ VE EKONOMİK SÖMÜRMEK, DENETİM ALTINA ALMAK, KULLANDIRMAYA OLANAK SAĞLAMAK VE İŞBİRLİKCİLİK. UYUTMAK İSTİYORLAR, UYANDIĞIMIZI HAYKIRIYORUZ….
CEMEVİ VE İÇKİ
“Orta Asya’da yaşayan şamanist dine mensup Türkler kadınlı erkekli toplanarak DOLU İÇERLER ve rakslar yaparlardı. Şaman babası da aynı toplantıda kendisine ayrılan yerdeki posta oturarak olayı yönlendirirdi. Kadınlı erkekli bu toplantılarda çalgılar çalınır, kurbanlar kesilir, semahlar edilirdi.” (Abdulkadir İnan; Şamanizm; s.53)