Alevilikte İçki Haramdır
(Allah’ım sen bizleri affet eğer sen bizleri affetmezsen ziyana uğrayanlardan oluruz.)
Yüce Allah(cc) Peygamberimizi zifiri karanlık Arap yarım adasında ki buranın adını mutsuzluk ocağı zulüm ve fesat merkezi koymak gerekir. Böyle bir yere cihanın sitem ve zulümle dolduğu zamanda âlemlere bir rahmet olarak göndermek için seçti ve memuriyet verdi öyle ki; insanları tevhide yani eşi benzeri olmayana tapmaya davet etsin. Onları adalete iyiliğe toplumsal irtibatı güçlendirmeye çağırsın.
Öyle ki hakikat taraftarları lehine kıyam etsin ve beşerin saadet temellerini iman, takva, yardımlaşma ve fedakârlık üzerine sağlamlaştırsın. O hazretin bulunduğu muhit zorluklarla merhametsizlikle zulümle doluydu. Görevini kabul edeceği ümidi taşıdığı fertlere sundu bu biçimde bazıları ona iman etti ki tarihi nakillere göre iman eden ilk erkek amcasının oğlu ve kendi büyüttüğü Hz. Ali ve inanan ilk kadın eşi Hz. Hatice’yi Kübra’ydı.
Rahman ve Rahim Allah adıyla
Hamd olsun Allaha, Allah’ım Muhammed’e, sallallahu aleyhi ve alihi ve onun pak Ehli Beytine salatu selam eyle. Bizleri onların ve kuranın yolundan ayırma.
Bir alevi âlimi olarak böyle bir konuya değinmek zorunluluğu hissediyorum, zira çevremdeki pek çok insanın helaka doğru gidişine şahit oldum, evet son sözümü ilk sözüm olarak ta söylüyorum;
ALEVİLİKTE İÇKİ HARAMDIR.
Allahu Teâlâ insanları diğer varlıklardan ayıran, aklı ihsan etmiştir. İçinde şüphe barındırmayan heva ve hevese esir olmayan akıl insana iyiliği emreder, kötülükten ise kaçınmasını emreder. Aklın emrettiğini dinde emreder dinin emrettiğini akıl da emreder. Allah insanın aklına ve kendisine zararlı olan şeyleri de men etmiştir. Pak olan temiz ve hoş yiyecekleri, içecekleri, faydalı olduğu için helal kılmıştır.(israf etmemek, uygun şekliyle kullanmak şartıyla) sarhoş edici şeylerde aklın, dinin, sıhhatin afetidir. İçki bağımlılık yaptığı için de buna müptela olanlar bir tür esirdir. Alkol, sadece içene ziyan ulaştırmaz ailesini, çevreyi, toplumu da mutsuzluğa sürükler. Hapishaneler, kabristanlar, hastaneler bunların kanıtıdır. Alevilikte, insanın hayat tarzı, doğumundan ölümüne kadar ne yapacağı, nasıl yaşayacağı, nasıl düşüneceği, bütün her şeyin kaynağı dört şeye dayanır, bütün helaller haramlar, emirler yasaklar, beğenilen şeyler, çirkin şeyler, mübahlar, insanın düşüncesi ve davranışları, iman ve amel ile ilgili hükümlerin tümü bu dört TEMELE dayanır bunların;
İlki: Kuranı Kerim olup peygamberimize vahyedilmiştir. Allahın isteğiyle her türlü eksik ve fazla olmaksızın elimize ulaşmıştır. En büyük ölçüdür amel için en üstün kaynaktır.
İkincisi: Sünnet yani, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in ve onun Ehli Beytinin yani Oniki imamın buyurdukları, yaptıkları, onayladıkları şeyler.
Üçüncüsü: Beşeri aklın hükmettiği şeyler, YANİ içinde şüphe barındırmayan doğru ve kesin akıl.
Dördüncüsü: İcma, alevi ÂLİMLERİN, uzmanların bir görüşteki ittifak ettikleri sonuçtur. Bu yüzden sıradan insanların, uzman olmayanların, kendi kafalarına göre yanlış ve aykırı hüküm vermeleri insanı mahvedeceği gibi başkalarını da saptırmaya sebep olmaktadır. Ne yazık ki çevremizde birkaç bilgi öğrenip bilgiçlik taslayanda pek çoktur.
İçki, şarap, mey, bade, hamr sözlükte aynı anlama gelen kelimelerdir. Sözlük manası; örtmek, gizlemek manasındadır. İçkiye, şaraba aklı örttüğü için bu ismi vermişlerdir. Hamrdan maksat(Fakihlerin-dinde uzman olanların-tabiriyle)her türlü sarhoş ve mest edici sıvılardır. Hurma ve üzümden alınan şarapla da sınırlı değildir.(Zübdetul beyan)
İçki, şarap
Alevilikte yani Hz. Âlinin yolunda necasetlerden, pisliklerden sayılır. İçilmesi haram olup, büyük günahlardandır, zaruriye muharremattandır. Dinin zaruriyatı yani, Müslümanların İslam dininin ESAS BİLGİLERİNDEN olarak herkesin bildiği şeydir tıpkı namaz ve ramazan orucu gibi. Bu konu o kadar açık bir bilgidir ki; dinin zarurisini inkâr eden, eğer o şeyin dinin zaruriyetinden olduğunu bilir ve buna rağmen onu inkâr ederse risaleti inkâra ya da peygamberi yalanlamaya veya dinde eksikliğe dönerse insanı kâfir ve necis hükmüne alır.
Ey Muhammed senden şarap ve kumar hakkında soruyorlar de ki: onda iki büyük günah var insanlara faydaları(da) var. Günahları faydalarından daha çoktur.[Bakara:219]
Müfessirler şöyle demişlerdir: Ayette gelen faydalardan maksat şunlardan ibarettir; içki içen için meydana gelen lezzet, sevinç, kıvançtır, eğlencedir ve de onun alış satışından elde ettikleri mal ve kazançtan dolayı sevinmeleridir. Kumar ise zahmet çekmeden diğerlerinin mallarını ele geçirme olup, cahiller bu işleri kazanç ve fayda zannederlerdi. Bu ayet nazil olduğunda inananlar hemen mesajı almış ve içkiyi terk etmeye başlamışlardı.
Bir müddet sonra ise başka bir ayet nazil oldu;
Ey iman ehli! Şarap içmek, kumar, putperestlik, fal için kullanılan oklar, bütün hepsi pislik ve şeytan sıfatlılıktır, ondan uzak durun ki kurtulanlardan olasınız. Şeytan şarap ve kumar vesilesiyle sizler arasında düşmanlık ve kin salmak ister ve sizleri Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister bu işlerden el çekecek misiniz?(Maide:90-91)
Bu ayet haram kılma ve yasak etme ayetidir onun nazil olması da bazı sebeplere bağlı olarak gelişmişti. Ashaptan birinin misafirlik toplantısında, Saad Vakkas sarhoş olup ensarı yeren bir şiir söyledi. Ensardan biri bir deve kemiğiyle başına vurdu, başını yardı o, bunu peygambere şikâyet etti, bazı ashap ta hazretten şarap içmenin hükmü çok açık belirlensin dilediler ve bu ayet nazil oldu.(Kenzül irfan ve zübdetül beyan)
Ey iman edenler! Siz sarhoş iken ne söylediğini bilinceye kadar cünüp iken de yolcu olan hariç gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın…[Nisa:48]
Yine konuyla ilgili bir başka olayda şöyleydi; Abdurrahman bin Avf bir grubu davet etmişti. Onlar içki içtikten sonra orada bulunanlardan birinin imametliğiyle namaz kıldılar, o mestlik halinde namazda şöyle okudu: kul ya eyyuhel kafirun abidu ma tabudun… Ki burada ayetin ikinci cümlesinden <<La>> kelimesini düşürdü, söyleyemedi (yani sözü; ey kâfirler ben sizin taptıklarınıza taparım manasına geldi.)(Kenzulirfan-zubdetul beyan)
İmamlarımızın konuyla ilgili sözleride her akıl sahibinin anlayabileceği kadar açık ve nettir.
Merhum Kuleyni de kafi isimli eserinde İmam Caferi Sadık aleyhisselamdan şöyle rivayet eder:
“Şarap her günahın başı ve her kötülüğün anahtarıdır.”
Yine imam Caferi Sadık Aleyhisselam buyurmuştur:
“Allah, her kötü işin kapısına kilit koymuştur ve şarabı, onun anahtarı olarak belirlemiştir.”
Yine buyurmuştur:
“Hiçbir günah şarap içme derecesine kadar ulaşmaz, aklı başında olmayan; yaptığını bilmez sarhoş biri, olur ki, farz olan namazı kaçırır.”
Ve buyurmuştur(a.s):
“Allah ramazan ayında üç kişi hariç insanların günahlarından geçer ki şarap içen onlardan biridir.”
Bir gün Mehdi Abbasi, Musa Kazım bin Cafer Aleyhisselamdan, şarap hakkında şöyle bir soru sordu ki acaba onun haram olduğu Kuran’da gelmiş midir? Çünkü açık olan onun kuran´da men edilmiş olmasıdır ama haram lafzıyla gelmemiştir.
Buyurdu:
“Hayır, Kuran’da haram lafzıyla da gelmiştir.”
Şöyle dedi:
“Kuran’ın neresinde?”
Buyurdu:
“Allah buyurmuştur: innema herreme ribal fevahiş… velism ki bu ayette <<ism>>haram edilmiştir.
Diğer bir yerde buyuruyor:
“Yeseluneke anil hamri vel meyseri kul fihima ismun kebir… Sana şarap ve kumarın hükümlerini soruyorlar De ki: ikisinde de hem büyük günah var…[Bakara:219]
Bu ayette şarabı << ism>> olarak adlandırmıştır öyleyse bu iki ayet açıkça şarabın haramlığına delalet eder.
İmam Muhammed Bakır Aleyhisselam buyurdu:
Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Alihi şarap hakkında on kişiye lanet etmiştir taknişanına(üzüm asması…),onun bekçisi, onu sıkan kişi, onu içene, sakisine(içki dağıtanına),hamiline(taşıyanına),kendisi için şarap taşınana, satıcısına, alıcısına ve onun değerini masraf edene.
İmam Cafer Sadık Aleyhisselam buyurdu:
Üç kişi cennete gitmez; kan dökücü, şarap içen ve dedikoducu.
Ali bin Cafer der ki, İmam Musa Kazım Aleyhisselama şunu sordum: Şarap sarhoşu olan şahısın vaziyeti nasıldır? Buyurdu: Eğer içtikten sonra kırk gün içinde ölse putperest menzilesindedir.
Peygamberimiz buyurdu:
İçki içen(ayyaş)eğer bir haber verirse tasdik etmeyin, evlenmek istese ona kız vermeyin, hastalığında onu ziyaret etmeyin, ölünce cenazesinde hazır olmayın ve asla ona bir emanet vermeyin.
Hazreti İmam Ali Rıza Aleyhisselamın memuna yazmış olduğu bir mektupta şöyle der:
Allah şarap ve her sarhoş edici içeceği haram etmiştir, ister az olsun ister çok olsun, fazlası sarhoş eden şeyin azı da haramdır, muztar(mecbur )şahıs (derman amacıyla içmek istese)onu içemez zira o,onun helakine maya (sebep)olur.
Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Alihi son hutbesinde buyurmuştur:
Allah Azze ve Celle kıyamette şarap içene yılan ve akreplerin zehirlerinden bir şerbeti ona verir ki içmeden önce suratının etleri o kaba dökülür, içince de murdar bütün et ve derisi bir birbirinden dağılmış olur mahşer ehli kokusundan dolayı azap çekerler, ateşe atılması için ferman gelinceye kadar bu böyle sürer.
Ve yine buyurmuştur:
İçen, sıkan, alıcı, taşıyıcı, ücretini yiyen, hepsi rezillik ve günahında eşittir, bunu bilin ki herkes şarabı Yahudi ve Nasranî ya da diğer birine içirse onadır günahı o ki onu içer ve her kim ki onu diğeri için satın alır veya satarsa tövbe edinceye kadar Allah onun namaz oruç ve haccını kabul etmez. Ve bilin ki Allah hususen şarabı, genel olarakta her sarhoş edici içeceği haram etmiştir.
Hariz şöyle diyor:
İmam Cafer Sadık Aleyhisselamın oğlu İsmail elindeki parasıyla ticaret yapıyordu. Babasına şöyle arz ettiler, falan kureyşli adam Yemen’e gitmekte, onunla eşya satın alması için paramı ona vermeme izin verir misiniz?
Hazret şöyle buyurdu;
İsmail sen meğer onun şarap içen biri olduğunu duymadın mı? İnsanlar böyle demektedir, dedi.
Buyurdu: Bu işi yapma, o dinlemedi ve parasını ona verdi. O(şahıs)bir zaman sonra eli boş geri döndü o parayı da yok etmişti, ittifaken o yıl Hazret hacca gitti, İsmail de hacla müşerref olmuştu tavaf halinde onun şöyle dediğini gördü: Allah’ım bana bu zarar karşısında ücret ve karşılık bağışla ve zararımı telafi et, İmam arkadan elini ismailin sırtına koydu ona şöyle buyurdu: öyle deme senin bu duan tesirsizdir çünkü onun şarap içen biri olduğunu biliyordun, böyle bir hasarın ne bir mükâfatı ne de telafisi vardır. Şöyle ki Allahın kendisi buyurmuştur: (Vela tutussufehae emvalekum) Mallarınızı sefihlerin(akılsızların)ellerine bırakmayın ve şarap içenden daha sefih biri var mıdır? Şarap içene kadın verilmemeli, şefaat ve aracılığı kabul edilmemeli, emanet verilmemeli ve ona emanet veren emanet sahibi, ücret ve mükâfat beklentisinde olmamalıdır.
İmam Muhammed Bakır buyurdu ki:
Allah hiçbir peygamber göndermemiştir öyle ki şarabın haram oluşu onların risalet programlarından biriydi ve şarap ezelden haramdı, nihayet Allah, iyilik, şefkat ve dostlukla merhale merhale onun haramlığını kullarına ulaştırdı.
Allah (yeseluneke anil hamri…)ayetiyle başlamıştır bu ayette hazreti Bari(Allah)Teâlâ şarabın faydalarını hatırlatıyor, onu günahıyla ölçüyor ki ona alışan ve yaşamlarının bir parçası zanneden insanlar kendilerine gelsinler, kaderleriyle ilgili olan günah meselesini düşünsünler. Daha sonra ikinci merhaleye değinip buyurdu:{İnnemalhamru vel meyseru vel ensabu vel ezlamu ricsun…}bu ayette şarabı pislik ve şeytan işi saydı, ondan kaçınmayı emir buyurdu.{İnnema yuriduşşeytanu enyukie beynekumul adavete vel beğzaefil hamri vel meyseri ve yesuddukum anzikrillehi ve anissalati fehel entum muntehun} Bu ayette insanları gayrete ve ihsasa getirdi ve beşerin en kadim düşmanının düşmanlığını yani şeytanı, onlara hatırlattı ve buyurdu: şeytan bu yolla sizleri birbirinize düşman etmeyi, kardeşlik ve samimiyeti yaşam alanından kaldırmayı, Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymayı, istemektedir şimdi ondan elinizi çekmeye hazır mısınız?(Safi:64)
Hz. Ali buyurdu:
Peygamber Sallallahu aleyhi ve alihi, şarap içene seksen darbe kırbaç vuruyordu. İshak bin Ammar diyor: İmam Cafer Sadık Aleyhisselamdan sordum ki, eğer biri bir el ayası kadar şarap içse? Buyurdu: ona seksen kırbaç vurmalı ki şarabın azı da çoğu da haramdır.
Zürare İmam Muhammed Bakır veya İmam Cafer
Sadık Aleyhumasselamdan rivayet eder ki buyurdu:
Eğer biri şarap içse ona vurun.
Ali bin Cafer derki: İmam Musa Kazım Aleyhisselam’dan şunu sordum; sirkeye dönüşen bir şarap içilebilir mi? Evet, sarhoş edici olmasa sakıncası yoktur diye buyurdu.(Bihar:10/249)
İmam Ali Aleyhisselam buyurmuştur:
Sarhoşluk büyük günahlardandır. (Bihar:79/15)
Kuttan kendi tefsirinde Hasan Basriden rivayet eder ki, bir gün Osman bin Mezun ve Ebu Talha, Ebu Ubeyde, Muaz bin Cebel, Suheyl bin Beyza, Ebu Decane, Saad bin ebi Vakkasın evinde bir araya toplanmışlardı, yemek yediler, yemekten sonra saad bir miktar fedih(Hurma şarabı)misafirleri için hazırladı. Ali bin ebi Talip ki o toplulukta idi bunu görünce kalktı, evden dışarı çıktı, her ne kadar da Osman kalması için ısrar ettiyse de kabul etmeyip şöyle dedi; Allah şaraba lanet etsin, aklımı alacak bir şeyi içmeyi, başkalarının alay konusu olmayı, namusumu şahısların ihtiyarına bırakmayı istemiyorum. Bunu diyip oradan Mescide(Camiye) gitti o halde Cebrail (a.s)nazil oldu ve bu ayeti getirdi {Ya eyyuhellezine amenu innemal hamru velmeyseru vel ensabu ricsun min amelişşeytan fectenibuhu…}
Hasan Basri derki: kendisinden başka ilah olmayan Allaha (Yemin olsun ki) Ali ayetin inişinden önce şarabın haramlığını biliyordu hatta bir defa bile onu içmedi.(38/64)
SONUÇ:
1- Necis bir şeyi içmek veya yemek haramdır.
2- İnsana zarar veren bir şeyi yemek haramdır.
3- Şarap ve her sarhoş edici diğer şeyi içmek haramdır.
Kaynaklar için bakınız:
Kuranı Kerim. Kâfi ve biharul envar hadis kitabı. Seyyit Mustafa Hüseyni Deştinin mearif ve meariif dairetül mearifi islamisinin 6.cildi, s:467-468-469-470 ve 461. Üstad Kazım müdür şanecinin kitabul ayetul ahkâm kitabının kitabı elmetaim vel meşarib bölümü: 287-288-289.sayfalarına müracaat ediniz.
Tekin Polat
Latest posts by Tekin Polat (see all)
- Akrabalık Bağları - 13 Ocak 2013
- Akrabalık Bağları ve Kurban Hakkında - 21 Ekim 2012
- Alevilikte İçki Haramdır - 18 Eylül 2011
internette kim okur .com isimli web sitesi alevilikte içkinin günah olmadığını (günahtır diyor fakat yararıda vardır diyor) ve cennette şarap havuzlarının oldugunu söyleyen yazılar yayınlıyor ve insanları kötü alışkanlıklara yönlendiriyor bunları şikayet edebileeğimiz biryer varmıdır