AleviSesi

Alevilik, Hz. Ali (a.s)'ın yolundan gitmektir.

Alevi Bilgileri

Alevilik ve Cami Anlayışı

Cami yada mescid genel ve bilinen anlamıyla toplanılan biraraya gelinen ve ibadet edilen yer anlamlarını ifade eder. Bektaşiler adına  CAMİ yada MESCİD denilsin bu tür yerelere karşıdırlar. Bektaşi inançlarına göre cami yada mescid diye bir şey yoktur.Bektaşiler bu fikirlerini Anadolu da yaşayan Alevi toplumunada bulaştırmak için ellerinden geleni yapmışlar ve kısmende olsa Alevi toplumunu camiden soğutmayı başarmışlardır. Hatta daha da ileri giderek Alevileri camilerden nefret eder duruma getirmeye çalışmışlar ve  alternatif olarak CEMEVİ anlayışını benimsetmeyi kısmende olsa başarmışlardır.

Bektaşiler bu oyunlarını oynarken iki olguyuçok iyi kullanmışlardır. BİRİNCİSİ Emevi, Abbasi ve Osmanlı döneminin iktidar  düşkünü sultanlarının camilerde Ehl-i Beyt’e saygısız davranmaları ve hatta küfür ettirmelerini, lahet yağdırmalarını, Mescid eşiklerine Ehl-i Beyt’in adlarını yazdırarak onların çiğnenmelerini sağlamalarını ve saltanatın çanak  yalayıcısı din adamlarının Alevilerinin katline fetva  vermeleri olaylarını çok iyi kullanarak Alevileri camilerden soğutmaya çalışmışlardır. İKİNCİSİ olarakda Bektaşiler her zaman yaptıkları gibi Kur’an ayetlerini çarpıtarak İslam’da cami yada mescid olmadığını  ve hatta Hz. Peygamberin  camileri yıktırdığını ispatlamaya çalışmışlardır. Bu nedenle de TEVBE S. 107. ve 108.  Ayetleri kullanmışlar ve Peygamberimizin mescidleri yıkmasına bu ayetleri örnek vermişlerdir. OYSAKİ Peygamberimizin yıktırdığı ve ayette anlatılan  DIRAR MESCİDİ bozgunculuk yapmak, inkarcılık yapmak, Allah’a ve Peygamberine savaş açmak için kurulmuş bir mesciddi ve Allah(cc) o mescide kimsenin  gitmemesi için vahyetmişti nitekim sözkonusu ayetin son bölümünde ise “ALLAH’a KARŞI GELMEKTEN SAKINMAK İÇİN KURULAN MESCİDDE BULUNMAN DAHA UYGUNDUR.” denmektedir.

İşte Bektaşi dede ve babaları bu olayları çok iyi kullanarak Alevileri camilerden soğutmaya ve kendi çirkin emellerinin yaşatıldığı cemevlerine çekmeyi sağlamak istemişlerdi. Sonuçta Alevi toplumumuz CAMİ olayından soğur hale gelerek Oniki İmam yolunun bir temel taşından daha uzaklaşma eğilimine girmişti.  ELBETTE anlatılanların bir bölümü doğruydu yani saltanatçılar camileri iktidarları için kullanmışlar hak sahibi olan Ehl-i Beyt’e saygısızlıklar yapılmış, sultanların uşağı din adamları para yada makam için dinlerini satmışlardı. Bunlar doğru şeylerdi. ANCAK bütün bunlar Cami yada Mescid olayının yokluğu anlamına getirilemezdi. Söz doğruydu fakat bu sözü söylemelindeki maksat yanlıştı, amaçları doğru bir sözle batıl şeyler yapabilmekti. Kur’an ayetlerini işlerine geldiği gibi çarpıtarak yorumlama konusunda ise Bektaşilerin diğer saltanatçılardan hiç farkları yoktu ve sonuçta Anadolu’nun her yanındaki MAZLUM VE MASUM ALEVİ toplumuna bu sapık fikirler ulaştırıldı. HALBUKİ Allah(cc) Kur’anın bir çok ayetinde Mescidler yapılmasını namaz kılınmasını istemekteydi. BAKARA S. 114. ayetinde, TEVBE S.17-18. Ayetlerinde çok açık ve anlaşılır dille bu bütün kullardan istenmekteydi.

“ALLAH’IN MESCİDLERİNDE O’nun isminin anılmasını yasaklayan ve oraların yıkılmasına çalışan kimseden ZALİM kim vardır?” , “Allah’ın mescidlerini onarmak MÜŞRİKLERE DÜŞMEZ…  Allah’ın mescidlerini sadece Allah’a ve ahiret gününe inanan namaz kılan, zekat veren ve ancak Allah’tan korkan kimseler onarır ve işte bunlar doğru yolda bulunanlardan olabilirler” denmekteydi.

Camiler ibadet edilen,  sohbet edilen  birlik ve beraberliğin temellerinin atıldığı yerlerdir. Rahmet, bereket ve hayır merkezleridir. Fakat aynı camilerin tefrika, fitne ve zulüm içinde kullanılması mümkündür. Fayda yada zarar kullanma şekline göre değişir. Faydalı bir ilaç dahi yanlış kullanılırsa zarar verebilir. İşte bu yüzden kötü niyetli yada yanlış kullanımları göstererek  Alevileri Cami’den soğutmaya çalışan Bektaşillerin bu tutumlarıda en az saltanatçıların tutumları kadar çirkindir.

Peygamberimiz Medine’ye hicretinin hemen akabinde ham kerpiçten dörtgen şeklinde ve duvarları üç veya dört metre boyyunda bir mescid inşa ettirmişti ve bu mescidin çevresinede evler yapılmıştı. Çünkü Mekke’de müşrekler Peygamberimize mescid yapma fırsatını vermemişlerdi. Cami yada Mescid olayına hadislerle daha açıklık kazandırmakta mümkündür.

… Hz. Peygamber buyuruyorki: “Yeryüzünde en saygın ev dört tanedir. Kıble, Beytüll  Mukaddes, içerisinde  Kur’an okunan ev ve MESCİDLER.”

… Hz. Hasan (as) buyuruyorki: “ Mescide devamlı giden insanşu sekiz  hayırdan birine mutlaka uğrar. Temel bir konuyu açıklayan bir ayet öğrenir, Yararlı bir arkadaş bulur, Yeni bilgi elde eder, Umulan bir rahmete kavuşur, Hidayete eriştirecek veya aşağılıktan kurtaracak bir söz öğrenir veya Allah korkusundan yada utanarak günahlları terk eder.” (Tuhef-ul Ukul,S,235)

… Hz. Cafer Sadık (as) buyuruyorki: “Tevratta şöyle yazılıdır.(Allah buyuruyorki)  Yeryüzünde  benim evlerim mescidlerdir. O halde ne mutlu evinde temiz abdest aldıktan sonra beni ziyaret edenlere. Ziyaret edenlere ikram etmek de ziyaret edilenin üzerine bir haktır.”(Sevab’ul A’mal S.68)

Elbette yukarıda sözü edilen mescidler HAKKIN KORKUSUZCA SÖYLENDİĞİ MESCİDLERDİR. Hz. Ali(as)’nin camide öldürüldüğünü bugün bilmeyen yoktur. Eğer Bektaşilerin dediği gibiyse O İmamımızın camide ne işi vardı? Bektaşilerin  dediği gibi Hz. Ali(as) Camide öldürüldü o halde camiye gitmeyiz mantığı doğru bir mantıkmıdır?

Hz. Ali (as) Camide şehid olmayıpda nerede olacaktı? Elbetteki KABE’DE DOĞAN BİRİSİNE CAMİDE ŞEHADET YAKIŞACAKTI. Diyelimki babamız tarlayı sürerken kalb krizi geçirde ve öldü veya öldürüldü. Biz bir daha o tarlayı sürmeyelim mi? Yada bir yakınımız trafik kazası geçirdi diye bir daha araçlara binmeyecekmiyiz? İşte Çorum’da kurulan EHL-İ BEYT cami sözlerimize en güzel örnektir. Camiyi Çorum’da yaşayan Alevi toplumu kurmuş ve içerisinde de Oniki İmamların mezhebi yani CAFERİ MEZHEBİ YAŞANMAKTADIR. Günde üç vakit namaz kılınmakta ve ezanında günde üç vakit ALİYYEN VELİYYULLAH denmektedir. Gerek cami gerek yönetimi ve gerekse hocaları diyanetten bağımsız olarak özgürce çalışmaktadır. Çorum EHL-İ BEYT CAMİİ Çorum’da yaşayan Alevi  toplumunun inançlarını istedikleri gibi özgürce yaşamalarına birlik ve beraberliğe dayanışmaya yardımcı olmaktadır.NEDEN DİĞER ALEVİ TOPLULUKLARININDA  BU TÜR CAMİLERİ OLMASIN? Bu bizlerin en doğal hakkıdır.

Bizler diyanet camilerine gitmek zorunda değiliz. Bizler Alevileri sünnileştirmek amacıyla köylerimize camiler yapan diyanet ve onların yardımcılarının peşinde durmak zorunda değiliz. Eğer ülkemizde Oniki İmam yolunun yayılmasını istiyorsak, EĞER Alevilerin birlik ve beraberliğini istiyorsak, EĞER huzuru mahşerde Oniki İmamların yüzlerine onurla bakmak istiyorsak yaşadığımız bölgelere diyanet’den bağımsız ve içerisinde Oniki İmam mezhebinin uygulandığı yani Caferi Mezhebine göre abdest alınan, namaz kılınan, ezan okunan, ibadet edilen camileri biran önce yapmak zorundayız.

İçinde yaşadığımız yıllar çok önemlidir. Bir yanda diyanet bizi sünnileştirmeye çalışırken diğer yandan da Bektaşiler Cemevleriyle bizleri uyutmaya çalışmaktadırlar. İşte bu iki oyundanda kurtulmanın izzet ve şeref içerisinde yaşamanın tekyolu KENDİ YAPACAĞIMIZ BAĞIMSIZ CAMİLERDİR. ONİKİ İMAM YOLU ANCAK CAMİLERDE YAŞATILABİLİR.

Kısaca  özetlemek istiyoruz:

Bektaşillerin, dedelerinin ve babalarının Cemevleri fikirleri bize yıllardır lekeden başka bir şey getirmemiştir ve bundan sonra da getirmeyecektir. Bugüne kadar Bektaşilerin Cem adı altın yaptırdıkları şeylerin Alevilikle ilgisi yoktur. Cem adı altında yapılan ve adına ibadet denilen şeylerin ibadetle de ilgileri yoktur.Bunlar bizlere bugüne kadar hiç bir şey vermemiştir ve bundan sonrada veremez. Bizi sömürmekten ve uyutmaktan başkada bir şey sağlamayacaktır. Bu oyunlar bizi oyalamaya ve kullanmaya yönelik siyasi oyunlardır. Diyanetin ve ordularının camilerininde Alevilere verecekleri bir şey yoktur. Bunlarda sünnileştirmeye yönelik, asimile etmeye yönelik oyunlardır. Türkiye Cumhuriyeti’nde insanlar istedikleri dini ve mezhebi seçebilirler.  Aleviler sünnileşmek zorunda değildir. BİZLERE NE DİYANET VE DİYANET CAMİLERİ NE DE ONLARIN CEMEVLERİ GEREKMEZ.

ALEVİ TOPLUMUMUZUN EN ÖNELİ İHTİYACI BİR MERKEZİ YAPIYA SAHİP OLMALARIDIR. BU MERKEZİDE BİZE BAĞIMSIZ, ÖZERK, İÇERİSİNDE ONİKİ İMAM MEZHEBİNİN YAŞATILDIĞI EZANINDA ALİYYEN  VELİYYULLAH DENİLEN CAFERİ MEZHEBİNE GÖRE ABDEST ALINIP, NAMAZ KILINAN EHL-İ BEYT CAMİLERİMİZ SAĞLAYACAKTIR. ALEVİLERİN BİRLİK  VE BERABERLİĞİ, İZZET VE ŞEREFİ ANCAK BU TÜR CAMİLERLE SAĞLANABİLİR.

ALEVİ TOPLUMUMUZA SESLENİYORUZ:

YA DİYANETTEN BAĞIMSIZ KENDİ CAMİLERİMİZİ BİRAN ÖNCE KURALIM, YADA BU TÜR CAMİLERİ KURABİLECEĞİMİZ YERLERE HİCRET EDELİM.

6 thoughts on “Alevilik ve Cami Anlayışı

  • ANADOLU BİLGESİ

    Alevilerin Tanrı’ya şükür izzetide şerfefide SİZİN AKLINIZIN ALAMAYACAĞI KADAR ÇOK BÜYÜKTÜR. YAZDIĞINIZI GÖRÜN,SÖYLEDİKLERİNİZİDE DUYUN , HİÇ KİMSENİN BAŞKA BİRİNE HAKARET ETME HAKKI YOKTUR.İNSANLIK DERSİNİ ÖNCE CAMİLER SİZİN GİBİLERE VERSİN( YAZINIZIN SONUNDAKİ ”ALEVİLERİN BİRLİK VE BERABERLİĞİ, İZZET VE ŞEREFİ ANCAK BU TÜR CAMİLERLE SAĞLANABİLİR.” DİYEREK ÇAKTIRMADAN YAPMIŞ OLDUĞUNUZU ZANNETTİĞİNİZ HAKARETİ AYNENE SİZE İADE EDİYORUM )

    Yanıtla
    • erdi

      alevilikte kesinlikle namaz vardır bektaşilige gelince sizi cakma sahte aleviler sizi orta asyadan geldiniz şamanlar bektaşilikle alevilik arasında dunya kadar fark vardır yıllarca insan ların beynın yıkadız alevi halkını camılerden uzaklastırdızız bektaşiler kesinlikle alevi deyidir onlar orta asyadan gelen şamanıstz turkmenlerdir semah denilen oşey ortaasyada oyun diye oynanıyor ben samsunlu bır alevi olrak alevi mezhebim şia caferiyim camilerimiz cogalacak artık uyanış başladı ali,yyen veliyyullah dedigim gibi bektaşiler kesinlikle alevi degildir cakma sahte insanlar sazla sozle alevilik olmaz salat ve takva bakara suresi .

      Yanıtla
      • murat

        sen ceme gel salatıda görürsün takvayıda kulaktan dolma bilgilerle saçma sapan konuşuyon arkadaş haddini aşma

        Yanıtla
  • erdi

    adi namussuz bektaşiler bektaşiler alevi deyildir yıllardır bizi kandırdılar ama artık uyanma sırası artık camilerimiz cogalacak samsundan erdi çetin alevi caferi

    Yanıtla
    • murat

      erdi kardeşim ayıp ediyon bektaşiler hakkındaki görüşlerin yalnış ne söylediğine dikkat et

      Yanıtla
  • alevi

    erdi avamı şamanistler allah muhammed ali diye ibadet ediyormu hacı bektaş veli hz muhammed hz ali yolunda yaşamıştır allah dostudur cafer sagdık atası hz muhammed hz aliden ayrımı yaşadı mezheb isnat ediyonuz

    Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.