AleviSesi

Alevilik, Hz. Ali (a.s)'ın yolundan gitmektir.

Köşe Yazıları

Alevilerde Partileşme Düşüncesi

Gerek ülke gerekse bölgesel düzeyde örgütlenmelerin,  siyasi gelişmelerin, ittifakların inançlar ve ideolojiler üzerinden şekillendiği bir süreçte Alevilerin farklı ideolojik ve politik yapılar için malzeme olarak görülmesi, Alevilerin de kendilerini gerçek anlamda hiçbir zaman özümsememiş olan bu örgütlenmelere tutunarak var olma çabasını sürdürmeleri kabul edilemez bir gerçektir.

Bölgesel düzeyde Alevilere-Şiilere karşı kurulan cephe ittifaklar  –sosyal fenomenler arasında uzak ya da yakın etkileşim mutlaktır. Türkiye’nin iç politiğinde ki şekillenmeler de bölgesel gelişmelerden tamamen bağımsız değildir- iç politikadaki evirilmeler çatı yapılanmayı ya da partileşmeyi zorunlu kılıyor.

Partileşme ileri düzeyde politik birikim,  kararlı ve kapsayıcı aydınlara ve politik irade ortaya koyabilecek bir kadroya ihtiyaç duyar.  Partileşme süreci; program strateji ve taktiksel sorunlara çözüm önerileri sunan bir süreçtir. Alevi oluşumların ileri politik düzeyde bu yükü kaldırabilecek kapasitede, ortak karar ve irade birliğine,  istikrarlı önder kadrolara -kolektivizm- sahip olması gerekiyor.

Ancak toplumsal mutabakatın sağlanması ve sürecin önündeki çok ciddi engellerin kaldırılması olmazsa olmaz.  En önemli engel Türkiye Alevi toplumunun mevcut dağınık ve farklılık gösteren sosyolojik yapısıdır.

Osmanlı dönemi ve uzun yıllar cumhuriyet döneminde uygulanan asimilasyon ve baskı politikaları sebebiyle yazılı kaynak ve sistematik öğretim yoluyla ehlibeyt öğretilerini ve felsefesini yeterli düzeyde öğrenemediği için bulundukları bölgelerde on iki imam inancının öğrenilmesi sözel aktarımlarla sağlanmaya çalışılmış. Süreç içerisinde bu durum, farklı kültür ve inançlarla etkileşime açık hale gelmiştir. Dolayısıyla yerellik ve çeşitlilik gösteren bir alevi toplumu oluşmuştur. Alevi toplumunun düşünsel (inançsal ) açıdan Evrenselleşememesi; yakın tarihe kadar baskı ve asimilasyon politikaları nedeniyle kapalı bir toplum olarak kalmış kültürel ve inançsal açıdan gelişimini tamamlayamamış. Genel anlamda ehlibeyt inancını teorik ve pratik anlamda öğrenebilme imkân ve olanaklarından mahrum kalmış farklı, uzak-yakın alevi toplumlarıyla etkileşime girme bilgi alış verişinde bulunma fırsatını elde edememiştir. Kapalı bir toplum olmanın getirdiği, yerel düşünme ve yerel hareket etme fikri egemen olmuştur. Küreselleşen dünyada toplumsal sorunları sahiplenecek ve çözüm üretebilecek, yerel sorunların çözümlerini ulusal ve evrensel boyuta aktarma, evrensel ve ulusal boyuttan yerele bağlamak yani evrensel düşünüp yerel düzeyde hareket edecek güçlü bir örgütlülük sağlayamamıştır.

Olayları evrensel boyutlarıyla analiz etme, Aleviliğin ortak değerleri çerçevesinde yaşadığımız gerçeklikle örtüşen bir bakış açısı geliştirme, bu doğrultuda örgütlenme çabası yeterli düzeyde oluşmuş değil. Evrensel düşünüp yerel hareket etme diyalektiğiyle örgütlenme gayreti olması gerekirken aksine muhafazakâr bir yaklaşımla eski örgüt yapılarını hem düşünsel hem yapısal olarak koruma gayreti egemen.

Düşünsel anlamda dışa kapalılığı aşma özeleştiri ve bilişsel olarak yenilenme iradesi,  kolektif çalışma isteğinin hem tabanda hem dağınık örgütlü yapılarda kendisini göstermedikçe ulusal düzeyde bir partileşme girişiminin başarılı olma şansı mümkün değildir. Son 20–25 yıllık örgütlenme ve dışa açılım süreci kendini revize etme, evrenselleşme ve ciddi kitlesel örgütlenmeler için yeterli değildir. Eski örgüt yapıları gözden geçirilerek hem yapısal hem düşünsel olarak günün koşullarına uyarlanmalı.

Kolektif bir çalışma gerektiren partileşme isteği; yerelliği aşamamış, ortak bir kültür ve amaç birlikteliği sağlayamamış toplumda karşılık bulamayacaktır. Bugün ki toplumsal yapı buna olanak vermez. Gerek etnisite gerekse coğrafi gelenekselcilik aşılmadan evrensel anlamda Alevilik sorgulaması ve öze dönüş eğilimi oluşturulmadan partileşme düşüncesi pratikte başarılı olamayacaktır. Partileşmek toplumun nabzına göre politika üretmeyi gerektirir. Bilişsel düzeyde yeterli ortak paydada buluşacak olan Alevilik algısı henüz oluşmadığı için başarısız bir partileşme girişimi özgüven kaybına yol açacaktır ki –geçmişte Barış partisi benzeri girişimlerin başarısız olması- bu da ötekilere adapta olarak var olma fikrini pekiştirecektir.

Buna zemin oluşturulabilmesi için öncelikli olarak parçalı, yakın-uzak örgütlü yapılanmalar arasında ön koşulsuz iletişim ve etkileşim sağlanmalıdır.

Yerel Alevilik anlayışı (muhafazakâr yaklaşım) sosyal olaylara rasyonel yaklaşımı ve eleştirel bir tarih okumasına,  araştırmaya ve geniş çaplı örgütlenmeye engel teşkil eder. Bu anlayış; Daha gerçekçi, sorgulayıcı ve bilimsel düşünme eğiliminde olan genç nesli farklı arayışlara itebilmekte. Yani yöresel kültürler üzerine bina edilmiş folklorik Alevilik yerine tarihsel gerçekliklere dayandırılabilecek Nesnel Alevilik anlayışının önündeki engellerin kaldırılması, Öze dönüş ve Ehlibeyt felsefesi etrafında bir bütünleşme sürecinin yaşanması gerekli.

Alevi toplumu için on iki imam inancının ve felsefesinin temele oturtulması en temel ortak paydadır. Bununda partileşme yoluyla yapılabilmesi zor. Geleneksel anlayışlara göre politika yapmak farklı yerel-kültürel dinamiklere sahip olan bir toplumda imkânsız! Aykırı söylemlerse karşılık bulmayacaktır. Ayrıca geleneksel yapıya göre politika yapmak nihai hedefler ile de bağdaşmaz.

ATAKAN YILDIRIM

The following two tabs change content below.

Atakan YILDIRIM

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.