Yeni Savaşlar İçin Değil Barış İçin Silahlar Sussun
İç operasyonlar, medya ve sivil toplum dizaynı ve oluşturulan kapalı rejim sayesinde Türkiye halkı etrafında gelişen olaylar ve ülkenin politik akışı konusunda doğru bilgiye ulaşma ve sağlıklı çözümleme yapabilecek olanaklardan mahrum bırakılmıştır.
Suriye merkezli yürütülen düşük yoğunluklu örtülü kirli savaşta yeni film gösterime giriyor. Paris’te PKK’nın önemli üç isminin profesyonelce bir suikastla öldürülmesi derin strateji filminin fragmanıdır.. PENTAGON yapımı filmin konusu Ortadoğu ve Ön Asya’ da Amerikan emperyalizmine karşı eğilmeyen ve çökertilemeyen Şii-Alevi direniş cephesine karşı yeni ittifaklar ve saldırı cepheleri oluşturmak.
Yeniden başlatılan MİT- İmralı görüşmeleri ve yeni açılım süreci, Paris cinayetleri, öldürülen kadın yöneticilerin ikisinin ortak özelliği! Suçun ihale edilebileceği kuvvetle muhtemel önceden belirlenmiş “zanlılar” topluma verilmek istenen mesaj ve oluşturulmaya çalışılan yeni cephe. Sosyal olaylar arasındaki bağımlı değişkenlik ve geçirgenlik özelliği dikkate alındığında ülke içindeki politik gelişmeleri simetrik değerlendirmek gerekir. Yeni rejim inşasında temellerin nasıl atıldığını anlamak için süreci sağlıklı okumak gerek.
Aslında yeni İmralı süreci iktidar-Barzani ittifakıyla başlayan sürecin devamı ve Kürt politik hareketini tümüyle revize ederek tek cephe halinde kirli savaşa katılmasını sağlamak için PKK içerisinde planlı ayırt etme, ayıklama ve dizayn çalışmalarında sancılı bir sürece girilmiştir. Tartışılan iddia Barzani cephesi ile birlikte Kürt politik hareketinin ve PKK’nın da Suriye savaşında NATO-İsrail-Emevi cephesine dâhil edilmesi.
Şimdi satır aralarındaki ipuçlarına topluca bakalım ve nasıl bir proje yürürlüğe konuluyor birlikte çözümleyelim.
—Irak’ta terör eylemlerini organize ettiği için yargılanan ve idam cezasına çarptırılan Haşimi’ ye Irak’ta eylemleri organize etmesi için milyon dolarlık bütçe ayrıldığı,
—Suriye’de yakalanan Türk pilotların iadesi için görüşmeler yapıldığı haberleri,
—Saddam’ın eski askerlerinin Bahreyn’ de Şii halka karşı savaşması için kralın emrine verilmesi.
—Suudi şeyhinin Sayın Esad ve Suriye halkına karşı savaşan çetelere eleman göndermeyin, para gönderin açıklaması.
—Katar ve Suudi Arabistan rejimlerinin Amerikan yönetiminin desteğiyle Suriye, Irak ve Lübnan’da eşzamanlı iç savaş çıkarmak için milyarlarca dolar tahsis ettiklerinin açıklanması. Katar Emirinin bu amaçla Türkiye ve İsrail’le bir dizi gizli görüşmeler yaptığı şeklindeki haberler,
—Iraklı yetkililerin ülkelerindeki karışıklıklardan Türkiye’nin sorumlu olduğunu açıklaması ve Türkiye’nin merkezi hükümeti baypas ederek Barzani ile ticari ve politik ilişkiler kurması.
—İktidarın Barzani cephesi üzerinden Suriyeli Kürtleri kontrol altına alma ve yönlendirme çabası,
—İmralı ile başlatılan sürece ilişkin ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Nuland‘ ın destek açıklaması ve hükümetin süreç hakkında kendilerine bilgi verdiğini beyan etmesi,
—Fetullah Gülenin sürece destek vermesi,
—Öcalan’ın eskiden namaz kıldığı hatta nurcu olabileceği gibi fantastik söylemler, Öcalan’a televizyon jesti, muhafazakâr yayın organlarının Paris’te profesyonel bir cinayetle öldürülen PKK’ li üç kadın yöneticin cenazelerinin jest olarak Türkiye’ye getirilmesi önerisi,
—Muhafazakâr medyanın bir yandan süreci destekleyip muhalefet edeni barış sürecini baltalamakla suçlaması, bir yandan da “ Paris şimdi daha güzel “ diye sevinçlerini gizlememeleri; Öldürülenlerin Alevi olmalarından mıdır? Bu tavır iktidarın sadece Sünnilerle müzakereye sıcak baktığı iddialarını doğrular nitelikte. Barış için silahların susmasını temenni edenlerin Suriye ve Irakta gerilimi tırmandırma çabaları bir çelişki gibi görünse de hedeflenen projenin bir sahnesidir aslında.
Irak-Suriye operasyonlarının izdüşümü; PKK içindeki alevi unsurları ayıklayarak homojen “Sünni PKK” oluşturmak, Öcalan’ elini güçlendirmek ve direniş cephesine karşı savaş sürecine dâhil etmektir. Onun için peşinen yapılan “örgüt içi hesaplaşma, tanıdık birileri olmasa şifreli kapı açılmazdı” açıklaması, Sakine Cansız’ ın Fehman Hüseyin ile anlaşamıyor olduğu söylemlerinin zihinsel arka planında örgüt içi çatışmalarla sürece muhalefet edebilecek kadroların tasfiyesini temenni etme düşüncesi vardır. Yeni rejim inşası sürecinde böylesi bir çözülme ve revizyon çalışması kirli savaş cephesine örgütün adaptasyonunu kolaylaştıracağı iddialarını doğrular nitelikte gelişmeler yanşıyor. Silahların susması, barış ve sorunların konuşarak çözümlenmesi hepimizin temennisi lakin politik gelişmeler ideolojik motivasyonları ve toplumsal ayrışmaları keskinleştirme yönünde cereyan ediyor.
Evrensel bir inancı, yerele indirgemeye çalışan ve aidiyetlerini köklerinde aramak yerine ökse otu misali muşmula ağacının dallarında varlıklarını sürdürebileceklerine inanan canlar bu sürecin en büyük kaybedeni olacaklar.
Yarının; Barış ve Dostluğun Kazanacağı gün olması ümidiyle…
Atakan YILDIRIM
Latest posts by Atakan YILDIRIM (see all)
- Durmak Yok Teröre Devam’ - 15 Eylül 2014
- Neo Osmanlı’nın Junior İdrisi; Öcalan! - 14 Mayıs 2014
- Oportünist/Vahdetçi İslamcılık – Alevi Katliamı! - 17 Şubat 2014
- Maktule Değil Katile Dur De! - 07 Kasım 2013
- Alevilerde Partileşme Düşüncesi - 28 Mayıs 2013
SİZ ALEVİLER KAVGAYA DEVAM EDİN 10 KİŞİ BİR ARAYA GELEMİYORSUNUZ HEMEN BAŞLIYORSUNUZ KAVGAYA HERBİRİNİZ ALİM AYDIN EN İYİ BİLENSİNİZ. FEDAKARLIK YAPMAK NEDİR BİLMEZSİNİZ ESNEK OLMAYI BİRBİRİNİZE KARŞI TAHAMMÜLLÜ OLMAYIN KAVGAYA DEVAM EDİN. ÖTEKİLER YAPACAĞINI YAPIYOR. YERELLİKTEN KURTULUP ULUSAL BİR ÖRGÜTLENME YAPAMIYORSUNUZ PAYLAŞAMADIĞINIZ NEDİR. EGOLARINIZA TESLİM OLMUŞ SONRADA BAŞKALARINI ALEVİLERE KOMPLO KURMAKLA SUÇLUYORSUNUZ. KENDİNİZİ TEKRAR GÖZDEN GEÇİRİN DÜŞÜNÜN DERDİNİZ ALLAH MUHAMMED ALİ YOLUNDA ALEVİLERİ UYANDIRMAK VE BİLİNÇLENDİRMEKSE DERTLENİN BİRAZ EGOLSRINIZDAN TAVİZ VERİN. DAHA BÜYÜK DÜŞÜNÜN VE ONA GÖRE ÇALIŞIN DÜNYA ÇORUM DEĞİL. ANADOLU DEĞİL DAHA BÜYÜK.