Bektaşiliğin Beş Yüzü
Birçok kez yazdım ama henüz tam anlaşılmadı,kiminin işine gelmiyor kimi cahil,kiminin sistemden beklentisi olduğu için açık çatışmayı göze alamıyor kimi kötüniyetli.Ama devam etmek zorundayız.Zamana ihtiyacımız var.Tarih yazılıyor ve kimin yazacağı önemlidir.Gelecek nesillere sağlam temel bırakmak zorundayız.Bu nedenle çürük yapı ve parçaları yıkmak zorundayız.Çürüyen parçalardan bulaşacak mikroplara engel olmak zorundayız.Bu devrimci bir çıkıştır,marjinal olduğunu zaten biliyoruz.Ama hak batıl mücadelesinde bunun tarihi örneği çoktur.Hak ehilleri her dönem marjinal devrimci çıkışlarda bulunmak zorunda kalmışlardır.Önemli olan sabırla inatla devam etmektir.
Alevilerin özgürleşme süreci başlamıştır,kırılması gereken prangalar vardır ve Bektaşilik bunlardan birisidir.bektaşilik içinde çok çeşitli virüsleri barındıran bir organizmadır ve Alevilerin bundan kurtulması zorunludur.Karşımızda bir tarikat olsaydı,bir lideri yada şeyhi olsaydı yada belli ilkeleri olan bir oluşum olsaydı belki kurtulmak daha kolay olurdu.Ama karşıda zamanla gelişen vücud bulan kültürel bir sentez var ve içinde her türlü negatif unsur bulunuyor. Çok yüzlü bir oluşumla karşı karşıyayız,içinde her şeyi bulmak mümkün çünkü sürekli kılık değiştiriyor,fikir geliştiriyor.Hiçbir doğması olmadığı için kılıktan kılığa şekilden şekle girebiliyor.Bu nedenle ıslahı,düzeltilmesi mümkün olmuyor,yok edilmesi mümkün değil çünkü her dönemin hakim ve batıl fikrini savunabiliyor,bünyesinde taşıyabiliyor bu nedenle tamamen dışlanması gerekiyor.Batıl yaşadıkça yaşayacağı için dışlanmasından başka çare bulunmuyor.Bunu yapmaya çalışıyoruz,Bektaşiliğin çok yüzünü gösterip bir şeyleri anlatmaya çalışıyoruz.Anlayanlar kurtuluyor,bizzat görüyoruz.Anlamayanlara ,anlamak istemeyenlere üzülüyoruz.
BİRİNCİ YÜZ; 1200-1500 ARASI
Bu dönemin başlarında Hacı Bektaş Selçuklu sarayının hemen yanıbaşına sulucakahöyüke gelip yerleşiyor,Herhangi bir tarikat kurmuyor ama çevresinde kendisiyle birlikte hareket eden az sayıda bir kitlenin var olduğunu düşünebiliyoruz,bu kitleye liderlik ettiğine ilişkin bir kanıt yok ama kitlenin bektaşın dini bilgisi olduğuna inandığını düşünebiliriz.Bektaş horasanlı türk kökenli Sünni bir mutasavvıf olarak kabul ediliyor.Onu çevresindeki çok az kişi dışında zamanla bu konuda araştırma yapanlar tanıyabiliyorlar.O tarihlerdeki Mevleviler gibi bazı dini çevrelerin tanıdığını da düşünebiliriz.Yine anadoludaki hiristiyanlarla da bağ kurması kaçınılmaz oluyor.Yine anlatılara göre bektaşın ölümünden ve Osmanlı kuruluşundan sonra bazı osmanlıların buradaki insanlarla temasa geçmiş olmaları muhtemeldir.Yeniçeri-Bektaşi bağının ilk nüvelerini bu dönemde görebiliyoruz.
Bu dönem anadolusun da okuma-yazma yok,insanlar ekonomik sorun içindeler ve Anadolu ne etnik nede dini kimliğe henüz sahip değil.Herkes iç içe ,ekonomik sorun üst düzeyde,siyasal istikrar zaten yok.Etkiye açık geniş bir toprak parçası döllenmeyi bekliyor.
İKİNCİ YÜZ; 1500-1826 ARASI
Bu dönemi fidana can suyu verilmiş dönem olarak görme eğilimindeyim.Osmanlı sultanı 2.Bayezid tahta geçiyor ve anadoludaki tüm dini yapılaşmalara el atıyor.Dimetokadan Balım sultanı Sulucakarahüyüke tayin ediyor.Var olan yapılanmayı tarikat yapılanmasına dönüştürüyor.Bütün gücüyle destekliyor.Bununla da yetinmiyor ,tarikat kurucusu ilan ettiği Hacı Bektaşı anadoluya keramet sahibi bir veli olarak tanıtmak için sarayda firdevsi Tavile Menakıbı hünkar Hacı Bektaş vilayetnamesini yazdırıyor.
Hacı bektaşın uçtuğunu,kerametler gösterdiğini büyük bir veli olduğunu bu eserle tüm anadoluya ilan ediyor.Hem 2.Bayezid hemde Hacı Bektaş bu eser sayesinde VELİ ! kabul ediliyor,Bektaş SEYYİT ! ilan edilirken Padişah ta SOFU lakabını kazanıyor.Padişah Anadolunun Sünnileştirilmesini bu yolla İslamileşmesine yönelik hamleler içinde görüyor.Buraya Türk-Türkmen göçerlerin yönelmesini sağlamaya çalışıyor,okuma yazma yok ama anlatıların devlet eliyle duyulması sağlanmaya çalışılıyor.
Bektaşi-Yeniçeri ilişkisi gelişiyor,her iki kurumda yabancı unsurlara açık kurumlaşmalar olarak osmanlı eliyle büyüyor.Büyümeye Yavuz,kanuni dönemlerinde de katkılar sağlanıyor,Anadolunun en çok alevi katledilen bu döneminde Bektaşilik yeniçeri ilişkisi yoluyla Osmanlı başkentinde kök ve etki salacak boyutta büyüyor.
Bu dönemin başlarında Balım sultanın yola bazı şekli unsurları kattığını,sistematize ettiğini görüyoruz,bu sistem zamanla gelişiyor.Bu yüzden o da piri sani (ikinci kurucu) olarak tarihe geçiyor.Osmanlı tarihçileri tarikatı Yesevi –Nakşi çizgisinde kabul ediyorlar.
Türk unsurlar,Sünni tasavvufi unsurlar,sistematize edilmiş tarikat kurallarıyla bütünleşiyor.Anadoluya gelen başka yabancı unsurlarda katkılarda bulunuyorlar.Batınılik,Hurufilik,Şiilik gibi unsurlarında Bektaşilik içine katılanlar tarafından sızdığını görüyoruz.Pir sultanın öncülüğünü yaptığı düvezi imam türünden deyişlerle anadoluya 12 imamların isimleri giriyor ve bu isimler safevi etkisiyle de özellikle türk-türkmen kitleler arasında hızla yayılıyor.Bayezid-yavuz ve kanuni bu etkiyi katliamlarla ve teorik Sünni açılımlarla kırmaya çalışıyor.
Katkılar ve niyetler nedeniyle artık Bektaşilik bektaşın kendi fikrinden kopmaya başlamıştır.Bu dönemin sonlarını bektaşın kendisinin bile sahiplenmeyeceğini düşünmek zorundayız.
ÜÇÜNCÜ YÜZ; 1826-1923 ARASI
Yeniçeriler yabancı unsurlarında etkisiyle sarayda etkin rol oynuyorlar,Osmanlı bu ordudan kurtulmak istiyor.
Yeniçeriler 1826 yılında acımasızca katledilince aradaki ilişki nedeniyle bundan Bektaşi dergahları da etkileniyor,bu dönemin başını bektaşiliğin Osmanlı kontrolünden çıkmasının başlangıcı olarak kabul ediyoruz.
Bu dönem anadoluya yavaş yavaş hakim olan sebatayist unsurların egemenliğe üst düzeyde etki ettikleri döneminde başlangıcı oluyor.Sünni Osmanlıdan darbe yiyen Bektaşiler,sebatayistlerin etki sahasına giriyorlar.Bektaşilerin özellikle Sünni islamla hesaplaşmaları ,Sünni islamı yavaş yavaş eleştirmeye başlamaları bu dönemle başlıyor.Bektaşileri bu dönem sebatayistler yönlendiriyor.Sünni islam üzerinden islam dinine saldırı başlıyor,Bektaşi fıkraları bu dönemin sonuna doğru bolca kayıtlara geçiyor.Sebatayist Bektaşiler bu eleştirilere şii bilgilerini de katıyorlar.Osmanlının barışma ve ilişkiyi eski hale getirme çabalarını sebatayist etki ve savaşlar kesiyor,bu dönem Bektaşiliğin Osmanlı konrtrolünden çıktığı dönem olarak kabul ediyoruz.Boşluğu sebatayist-masonik unsurlar ve Yahudi etkisi dolduruyor.Onlarda İslama bu dergah vasıtasıyla saldırıyorlar,tarikatın artık içi boşaltılıyor ve yerine din dışı unsurlar konuluyor.Namaza,oruca,hacca yönelik islam dışı yorumlar Bektaşiliğin içine sebatayistler tarafından bu dönemde yerleştiriliyor.Bu süreçte bu etkiyi Osmanlının üst düzey yönetimlerinde de görüyoruz,aynı etki jön Türkler,ittihatçılar türünden siyasete ve nakşilik,Mevlevilik gibi tarikatlarada yansıyor.Bu nedenle bu dönemin sonuna doğru Bektaşileri iktidarda üst düzey makamlarda görebiliyoruz.İttihatçılar içinde ,hükümet içinde ,Osmanlı meclisi içinde yer alabiliyorlar.Cumhuriyet dönemi ilk meclis içinde de yer veriliyor.
Bu dönemin sonuna doğru İttihatçılar baha sait bey başkanlığında Bektaşiliğe Türk-Türkçü-milliyetçi unsurları ekliyorlar.İttihatçılar bu dönem Bektaşiliğine İLK DEFA Aleviliği de ekliyorlar.Artık Alevilik Bektaşilik birlikte anılmaya başlanıyor.Bektaşilik tarikatına Tarikatı Aleviyye denilmeye başlanıyor.Alevi –Bektaşi kavramı Türk milliyetçiliği üzerinden geliştiriliyor.
Cumhuriyeti Türk milliyetçiliği üzerine kuran sebatayist etki bektaşiliğede milliyetçi etkiyi bulaştırıyor.Artık tarikat su katılmamış Türk tarikatı olarak sunuluyor ve bolca milliyetçilik motifiyle milliyetçilik propagandası işleniyor.
Dönemin başlarında Bektaşiliğin islamiliğini ve Sünniliğini kanıtlamaya çalışan Cemalettin çelebinin Müdafa isimli eseriyle başlattığı yeni hareket bir başka çelebinin cumhuriyetin kurucusu Atatürkü mehdi ilan etmesi ile kırılıyor.Kırılma hacı bektaşın soyu olup olmadığı konusunda tartışmalara yol açıyor.Bu dönemin sonunda Bektaşiliğin içinde artık sebatayist-masonik ve Türk milliyetçiliğine yönelik katkılar öne çıkıyor.Hakim oluyor.1826 daki kırılma sebatayistlere yarıyor.
DÖRDÜNCÜ YÜZ; 1923-1980 ARASI
Tarikatlar kapatılmıştır ve çoğu artık illegal faaliyet alanlarına kaymıştır.
Artık Bektaşilik İslami sınırların dışındadır,çok renkli ve çok yüzlüdür.Bu nedenle artık islami diğer tarikatlardan kopmuştur.Cumhuriyetin kuruluş ilkelerinin baskısı altındadır.Masonik etki hakimiyeti devam etmektedir.Dede baba denilen insanların önemli kısmı masondur,sebatayisttir.Yeni Cumhuriyetin din ile çatışmasında Bektaşilik te taraftır.Bu dönem Bektaşiliği artık İslamı açık açık eleştirmektedir.Cumhuriyet tarafından kapatılmış tarikat olmasına rağmen her konuda yeni cumhuriyetin ilkeleriyle müttefiktir.Artık dinsel bir sorun yoktur.Batıcı fikirler çağdaşlık adı altında savunulmaktadır.Bektaşilerin ilkesel ve sebatayist etkiden dolayı Hacı bektaş-balım sultan çizgisine M.Kemalide yerleştirdiklerini görebiliyoruz.Atatürk te artık Bektaşilerin kutsallarından birisidir.Sebatayistlerin güçlenmesi Bektaşilerinde güçlenmesi anlamına geliyor.Ancak Ekim devrimiyle gelişen sosyalist- sol etki Bektaşi dedelerinin etkisini kırıyor.1968 den 12 eylül darbesine kadarki dönemde artık Bektaşi dedeleri topluma hakim değildir,zira sol sosyalist fikir dedelik düzeninin sömürü düzeninin bir parçası olduğunu keşfetmiş ve dedelik düzenini yok etmeye yakın bir düzeyde baskı altına almıştır.Bu güçlü etki nedeniyle artık dedelerin kendileri bile dedelikten vazgeçmiş sinmiştir.Sebatayist etkiyle bektaşiler bu dönemi yeniden chp li olarak atlatmaya çalışıyorlar.Menderes-Bayar sebatayist etkiyle DP ye kayan kitle bu sefer yine aynı etkiyle CHP ye kayıyor.Bu dönem Alevi-Bektaşi kavramları artık yerleşmiştir,herkes bu iki kavramı bir kabul ediyor,kanıksıyor.Bu kabulü ittihatçıların ve sebatayistlerin çok büyük bir başarısı olarak görüyorum.Kimse fark etmeden çok büyük bir dönüşüm gerçekleşiyor.Kendisini alevi olarak adlandıran Alevi kitle bu dönüşümle sebatayist etki alanı içine çekiliyor.Artık alevi kitle islam dışı bir alan içindedir,eğitimsizlik,cahillik ve sol etkide bu imaja yardım ediyor.Bu imaj Sünnileştirme çalışmalarını da kolaylaştırıyor.
Aleviler artık cumhuriyetin din politikasının yani diyanetin ,sosyalist diyalektiğin,sebatayist etkinin ve avrupaya göçün yarattığı çelişkilerin içindedir.
BEŞİNCİ YÜZ ; 1980 DEN GÜNÜMÜZE
1979 İran İslam devrimi 12 imamların isimlerini gündeme getiriyor ve hemen akabinde civar Müslüman ülkelerde garip darbeler oluyor,iktidarlar değişiyordu.Her devrim devirdiği şeyin büyüklüğü oranında etki alanı yaratacaktı ve İran islam devriminde de böyle oldu.binlerce yıllık şahlık rejimi devriliyor ve İslam cumhuriyeti kuruluyordu.Kurucu kadrolar yeni anayasalarına diğer dinsel anlayışların saygıya mahzar olacakları görüşünü koymakla birlikte İslam cumhuriyetinin 12 imamcı,alevi yada Caferi olduğunu açık açık koyuyordu.
12 imamların İslami bilgileri Türkiyede bloke edilmesine rağmen bu etki eninde sonunda yayılacaktı ve öylede oldu.
Bizler ve bizim gibiler 12 imamların islami anlayışını,görüşünü,fıkhını bu etki sayesinde öğrendik ve bunu aleviyim diyen halkada anlatmaya başladık.
Eğer bir insan aleviyim diyorsa ,Hz.Alinin yolunu,12 imamların yolunu takip etmek istiyorsa bunu öğrenmek zorundadır,uygulamak zorundadır demeye başladık ve doğaldır ki akabinde bu yolun yayılmasını önlemeye çalışan çizgiler ortaya çıktı.Onlar şii,biz Anadolu alevisiyiz,onlar şeriatçı biz batınıyiz ,tarikatçıyız,onlar fars etkisinde biz islamın türk yorumuna inanıyoruz ,onlar sıkı kuralcı biz ceme,semaha,saza dedeye inanıyoruz diyenler türemeye başladılar,Bektaşilik içindeki her türlü ilkeyi şiiilikle mücadele adı altında piyasaya sundular ve sebatayistler,hiristiyanlaştırmacılar ve diyanetçilerin hepsi bu konuda birleşiverdiler,Aleviliğin kavram olarak geçtiği her yere Bektaşilik kavramını da sokmaya çalıştılar.Dede okulları açmaya,cemevleri yapmaya başladılar.Biz arı duru tertemiz b ir temel atmaya çalıştıkça onlarda eskinin tüm çürümüş köhne fikir ve yapılarını çağdaşlaştırarak sunmaya çalıştılar.Bektaşilik kavramı içine soktukları batıcılık,çağdaşlık,Kemalistlik,laiklik,sosyal demokratlık kavramlarını Aleviliğinde temeli olarak kullanmaya çalıştılar.Velhasıl 12 imamların önüne her türlü kişi ve görüşü getirmeye çalıştılar.Hatta tüm bu numaralarla yetinmeyip biz aleviyiz Müslüman değiliz diyenler bile oldu.Bize karşı diyaneti,tarikatı,sebatayisti bilimumu birleştiler.
Aleviyim diyen kitlenin en çaresiz kaldığı yada çok çaresiz olduğu dönemler vardır.Bayezid-yavuz-kanuni üçlüsünün katliamları böyle bir dönemdir,yeni cumhuriyetin Sünnileştirmeye yönelik diyanet politikaları-sebatayist etki ve sosyalist etkiden oluşan üçlü kıskaç böyle bir dönemdir ve günümüzde de böyle bir dönem yaşanmaktadır.
Günümüz Alevileri 12 imam yolu ,Caferilik yada Şiilik olarak bizim sunduğumuz çizginin ,diyanetin sunduğu Sünnileştirmeye yönelik çizginin ve nihayetinde bunların dışında cem-semah-saz-dede olarak sunulan islam dışı kültürel sentez olarak isimlendirdiğimiz Bektaşilik çizgisinin kıskacındadır.Bektaşiler ve diyanet bize karşı olma noktasında müttefik bulunmaktadırlar.
Alevilik ile bektaşiliğin farklı kavramlar olarak kullanılması Alevileri dinsizleştirme,hiristiyanlaştırma ve kısmen de olsa Sünnileştirme etkisinden kurtaracaktır.Biz bunu sağlamaya çalışıyoruz. Onlar Alevilik ve Bektaşilik kavramlarını birleştirerek Alevileri islam dışı sebatayist etki alanına hapsettiler,bizde bu iki kavramı ayırarak Alevileri önce özgürleştireceğiz ve 12 imam tercihine yönlendirmeye çalışacağız.Bu bizim hedefimizdir.Başka bir deyişle bize göre Alevilikle Bektaşiliğin iç içe girmesi alevi halkının sebatayist etkiye açık,din dışı etkiye açık ve kısmen de olsa Sünnileştirmeye açık hedef olması anlamına geliyor.Zira tarihi gelişimi içinde sebatayistler ilke ve şahıs bazında Bektaşiliğin içinde sıkıca yer alıyorlar,ilke bazında islam dışı unsurlarda yer alıyorlar ve zaten Sünnilikte Bektaşiliğin içinde bulunuyor.Bu nedenle Bektaşiliğin Aleviliğin sırtından atılması tüm bunlardan kurtulmak anlamına da geliyor. Bu doğaldır ki devrimci bir çıkıştır,ama bu tür prangaların kırılması için devrimci çabadan başka bir şey yapmakta mümkün değildir.Bize karşı yaratılmak istenilen nefret aynı karanlık güçler tarafından empoze edilmektedir.
Alevi aydını bunun analizini yaptığında meydana gelecek özgürleşme ortamı 12 imam fikirlerinin de öğrenilmesini kolaylaştıracaktır diye düşünüyoruz. Bunu onlarda ! biliyorlar ve bu nedenle alevi-bektaşi kavramını beslemek için ,birbirinden ayırmamak için ateşe bolca odun atıyorlar.Hz.İbrahimi hiçbir ateşin yakamayacağını görmek istemiyorlar, ALLAHIN İZNİYLE BUNU YENİDEN GÖRECEKLER…….
Teoman Şahin
Teoman ŞAHİN
Latest posts by Teoman ŞAHİN (see all)
- Semahı İbadet!!! Kabul Edenler İçin Samimiyet Testi - 24 Kasım 2014
- Aleviler Silahlanmak Zorunda…..mı? - 08 Ağustos 2014
- Alevi Aydını Şeriatçı Hz. Ali’yle Yüzleşmelidir - 27 Mart 2014
- Cami-Cemevi Projesine Neden Karşıyız? - 14 Eylül 2013
- Dedelere Maaş Bağlamanın Anlamı - 06 Temmuz 2013
Abi Maşaallah. Yazılarınızı ve araştırmalarınızı zevkle okumaktayım. Teşekkürler.
Balım Sultan posta geçtiğinde dergah osmanlı toprağı değil. Bu nasıl bir örümcek ağı dolu zihniyeti ve ezberin ürünüdür ki bu gerçeği görmezden gelip kendi toprağında olmayan bir yere atama yapılacağı tezini savunuyor.Ne ala ne memleket kanıt suna yok, kaynak belirtme yok.
Yazı baştan aşağı safsatalarla dolu. Kaynaksız yazı gereksiz yazıdır zaten. Aynı zamanda aleviliğe ve alevilere hakaretten başka bir şey değildir. Yazı sahibini ve destekleyenleri kınıyorum.
Misafir can,
Kasaba ve dergah tarihini incelerseniz
Pirevindeki mevcut yatırı Osmanlı sultanı Murad gazinin yaptırdığını,
Tekke ve cami yerindeki mescidi Osmanlı sultanı Orhan gazinin yaptırdığını
Kubbeyi Osmanlı sultanı Bayezidin kurşunla kaplattığını öğrenirsiniz,hatta çelebi soylular da bunları kitaplarında itiraf ederler,
Hatta dergah tipik osmanlının ilk dönem tekke mimarisininde örneğidir,
2.Bayezid döneminde osmanlı toprakları nereye kadardı diyerek bir araştırma yapsan dergahında bu topraklar içinde olduğunu görürsün,Unutmaki O yıllarda trabzonda manisada amasyada şeyzadeler eğitim görüyordu,
Yine diyelimki haklısın ve dergah üzerindeki topraklar osmanlının değildi peki kimindi?
Ayrıca dediğini kabul etsek bile Dergahı osmanlının yaptırdığı,balım sultanı buraya osmanlı padişahı 2.Bayezidin gönderdiği ve burasını osmanlının tüm gücüyle desteklediği bu konuda yüzlerce ferman ve yazışma olduğu gerçeği değişmiyorki…..
Bismillah
Sayın Teoman Şahin abi, yazınızı zevkle okudum ve bilgilendirici buldum. Allah’ın izni ve bizlerin çabasıyla sahih Aleviliği her kesime anlatmaya devam edeceğiz, zamanımızın Muaviye ve Yezidleri istemesede…..
Selamun Aleykum…yüreğinize sağlık Teoman hoca..bize umut veriyorsunuz hakikaten…size yani bu siteye emeği olan ve bu siteyi ziyaret eden içten ve samimi Alevileredir paylaşımım…açıkça söylemek gerekirse Ben bir Alevi olarak ailemle bu konuda çatışmaktayım ama mücadelemiz devam ediyor ve edecektir Allahın izniyle…eminimki bu siteyi ziyaret eden ve benim durumumda olan bir çok Alevi vardır..bu nedenle böyle kitlesel bir harekette daha etkin iletişim(etkinlikler olabilir,direk irtibata geçebileceğimiz telefon,faks v.s.)önemli bir katkı diye düşünüyorum….Allaha emanet olun….
Selamın Aleyküm
erzincan elazıg adana antakya adıyaman nevşehir istanbul kocaeli izmir tokat ıgdır kars urfa illerimizde Ehlibeyt dernekleri mevcuttur tabi bunlar aklıma gelenler
Dernek başkanları birbiriyle irtibat halinde
Anadoluda ki dernekleri bir catı altında toplamak için çalışmalar oldugunu biliyorum güzel şeyler olacak ama biraz daha zaman biraz daha samimiyet le tabi
Bizim malatyada oldugu gibi fıkıh bilip kufe ehli gibi tefrika çıkarma dışlama riyasete başvurma abicilik yapma ihtimalide var dernek üyelerinin
ve söz sahibi olanların
Alevi soylu birinin fıkıh ögrendikçe çevresinde bulunan insanlarla teorik ve pratik çatışmaya girmesi kaçınılmazdır D böylelikle yanlızlaşacak karamsarlıga düşecek içe kapanacak zorluk çekecek hatta evlilik bile yapamayacaktırD eee artık buda İmam Ali a.s ın sözünü tasdik edercesinedir
Beni bir dag sevse musubete ugrar…İmam Ali a.s
saglıcakla kalın
Selamun Aleykum….
Ehlibeyt dernekleri olduğunu biliyorum internetten de araştırıyorum ama tabiki o derneklere pat diye gitmek olmuyor biliyorsunuz.çünkü herkesin o derneklere gitme sebebi çok masum olmayabilir anlatabiliyormuyum…
ben aslen doğuluyum Malatya’ya yakınız ama kendim İzmir’e yakın bir ilde oturuyorum..
Psikolojik anlamda yazdıklarınızın tamamını yaşıyorum desem abartmamış olurum…ama Ehlibeyt yolunu doğru yaşama gayreti insana tarifi imkansız bir huzur veriyor.bunu yaşayan bilir elbet…Allah’a emanet olun….
Aleyküm Selam
Ehlibeyt derneklerinde bir kaç yer hariç bayanlara hizmet verecek olanaklar yok malasef …artık internetten kaynak kitaplardan olabildigince faydalanılmaya calışılacak …
Ali alevi ligini benimseyen gönül veren insanlar için artık korku yoktur
14 masumun ögretilerinde ki bir ilkede çok bilgiye nazaran az bilgiyle amel etmek vardır
dernek mescit seccade mühür abdest ulaşacagımız yer degil aractır aşıkın maşuka kavuşması için
bir kırık saz ve evlerimizin duvarında asılı olan Ehlibeyt resimleri ile bu günlere gelebişmissek türkçeye çevrilen nehcül belagayla bin yıl daha gideriz inşALLAH
saglıcakla kalın
…Allah’tan başka kimseden korkum yok ama insanın canını sıkan şey;inancını ve tabiki inancına göre yaşam tarzını öncelikle ailene ve çevrene kabul ettirme ve kabul görme çabası ve zorunluluğu var toplumumuzda maalesef… toplum olarak bireysel anlamda sınırımızı bilmiyoruz ne yazıkki…ve sorgulama noktasında roller değişti şimdi..Alevi karşıtı toplum değil de kendi içinde, sorgulanıp yalnızlaşıyorsun…şu anki durum bu..ama tabiki bu bir süreçtir…ve dünkü anketlerle ilgili yazıyı okudım; çok umut verici bence ve doğru..bariz bir şekilde kırılma yaşanıyor…artık Cemevleri İnsanları tatmin etmiyor,Kültürel demek bile mantıklı değil yani…tamamen Alevileri Ehlibeyt yolunda saptırmak çünkü amaç gerçek İslamı yani Ehlibeyt yolunu yok etmek..zaten tarih bunu adım adım gösteriyor…ve amaç; esas islamın Sünnilik ve aynı zamanda Hanefilik mezhebinin eğemen olduğu bir düzen yaratmaktır…
ben buna anadolu Alevi liginden Ali Alevi ligine geçiş diyorum…
anadolu inanç akidesiyle komşu ülkelerdeki inanç akidesi arasında çok tezat lar var dolayısıyla bu tezatları sosyal yaşamda ön plana çıkarmak zorunda kalıyoruz buda eleştiri dışlama yalnızlaşmaya zemin hazırlıyor
teorik ve pratik çatışma kaçınılmaz ise kaygılarda yersizleşiyor
Muhammed Ali nin yetimleri olan anadolu Ali cileri bizleri çok iyi anladıgını farkediyorum lakin biz yani içteki 21 yy kızılbaşları rahatsızlık veriyo
yy lardır alışılagelmiş din olgusunu ki bu din olgusunu dünya alem kabul etmişken içteki kızılbaşlar tehdit etmeye başlıyo
birilerinin düzeni tehdit altındaysa mücadalesini verecektir dolayısıyla
evet amaç Ehlibeyt yolunu saptırmak
lakin bunu yy lardır yapamadılar ve yapamayacaklar sünni hanefilik tek i,slami anlayış düzenini kurmak isteyenler var ama bizimde karşı bir hamlemiz var
tüm dünyayı İMAM MEHDİ A.S min rehberligiyle dinin kamilligini saglamak
selametle….
biz ali.a.s baglı alevi .imam.cafer sadık a . baglı caferiyiz biz aleviyiz bektaşi deyiliz onlar orta asya şamanları onlar alevi deyildir
erdi
onlar yani bektaşiler orta asya şamanlarımı D şamanlıgın ne demek oldugunu biliyomusun?bektaşiligin ne demek oldugunu biliyomusun?
sen Aleviyle bektaşiyi nasıl ayırt ediyosun?
Alevilik imam Cafer a.s ma baglı bir mezhep Bektaşilik ise Caferi mezhebine baglı tasavvufi bir tarikattır aynı hanefi_kadiri gibi
her bektaşi Caferidir bunu bektaşilerin kendisi söyler hiç bektaşi biriyle sohbet etmemişe benziyosun
ha deki bektaşiligin içinde şamanızm sünnilik hrıstıyanlık vb gibi inanç akideleri girmiştir kabul ederim
ama bektaşilere şaman dersen dalalet ve hıyanet etmiş olursun
taklidi mercin Ayetullah Hameney siyonist olmayan bir yahudiye bile şefkat ve merhamet elini uzatırken senin gibi zihinsel olarak uç noktalarda yaşayanlar bektaşileri gayri müslim gösterip hedef tahtasına oturtma gayreti içindedir bunları biliyoruz
sen ve senin gibi Alevi_Bektaşi kökenden gelip biraz fıkıh bilgisi ögrenen insanlar şimdi aynı sünniler ve vahabiler gibi fetva vermeye başlamış
siizn yüzünüzden kandırılmış bektaşi canlar mektebin cematinden ve ögretilerinden kopup uzaklaşıyor
civciv yumurtadan çıkmış kabugunu begenmemiş…
selametle
Ehl-i Beyt imamlarından olan İmam Cafer Sadık’ı takip etmek anlamına gelen Caferi Mezhebi, Ehl-i Beyt mektebinin fıkhi cephesine denir. Kur’an ve Peygamber’in gerçek sünnetini, -beşeri ve zanni yöntemlere başvurmadan- ilahi ilimle olduğu gibi korumayı ifade etmesi hasebiyle Ehl-i Beyt imamlarının hepsinin fıkhı yöntemi aynıdır ve aralarında hiçbir farklılık yoktur…
Selamun Aleykum…
yukarıdaki yazıyı ” Caferilik” sitesinden aldım ve aynen gönderiyorum..benim Alevisesi sitesi yöneticilerine bir önerim var;Siteye Kur’anı Kerim Türkçe Meali ve Alevi İlmihali konulsa çok daha faydalı olur diye düşünüyorum…faydalanmak isteyen varsa da Caferilik sitesinde bulabilirler…
ben hergün bektaşilerle sohbet ediyorum kurana inanmıyorlar kuran degiştırdı dıyor lar namaza inanmıyorlar namaz yok diyorlar ezan sesi duyduklarında susuturun şu ezanları diyorlar işte bektaşiler böyle insanlar islam yok diyor lar islamıyeti ömer cıkarrtı diyorlar ömer kimse babası yahudıydi kendiside sonradan musluman olma zındıkdır yanı buda bektaşilerin 5 yüzü bunlar alevi deyil olamazlarda zaten imam cafer sadık a.s. fıkhını inkar eden bunları inkar eden alevi olamaz
şuan hala orta asyada bektaşiler var orta asya türkistanda ve onlarda sizin gibi semah oynuyorlar ya ni siz ordan gelmesiniz alevilikle uzaktan yakından bi alakanız yok orta asya şamanistleri
erdi
üstteki yazından alıntıdır
islamıyeti ömer cıkarrtı diyorlar ömer kimse babası yahudıydi kendiside sonradan musluman olma zındıkdır
Fatıma s.a Fedek arazisini gasbeden evine baskın yapıp Fatıma anamızın yüzene tokat atıp karnına tekme vurması sonucu 6 aylık muhsin adındaki çocugu düşürmesine vesile olan omar dı omarın yaptıklarını görmezden gelip hatta savunman senin ya için pek hayra alemet degil ya ehli sünnetsin yada ehli sünnetten yeni yeni Ali cilige gecen birisin Şia olsaydın bu cümleleri yazmazdın
üstteki yazından alıntı
şuan hala orta asyada bektaşiler var orta asya türkistanda ve onlarda sizin gibi semah oynuyorlar ya ni siz ordan gelmesiniz alevilikle uzaktan yakından bi alakanız yok orta asya şamanistleri
orta asyada Bektaşi yok Bektaşilik anadolu ve balkanlarda görülür
komşu ülkelerde görü,len Bektaşiler
anadoludan kopup orda yaşamak zorunda kalan insanlardır
burası bol keseden atma yeri degil kaynakla yazacaksın kaynak yoksa yazmayacaksın ki akıllar bulanmasın kalpler kırılmasın
Senin gibi nifak ehli malatyada bol miktarda yetişir ben size içimizdeki yezitler diyorum
selametle
Selamun Aleykum…
erdi bey’edir bu sözüm…
öncelikle yazdıklarınızı çok basit ve anlamsız buluyorum..bilgili insan mütevazi insandır insanlara tepeden bakmaz insanları hor görerek eleştirmez.. empati kurarak davranışlarını sergiler..eğer sizin amacınız gerçekten özellikle bizim camiamız olan(Alevi-bektaşi-caferi-şii)grupların ortak paydada buluşma çabanız bu sekil ise bundan vazgeçin lütfen..bu topluma yarar değil zarar veririsiniz….
14 masumun takipciligini yapan seven 22 fırka şia vardır
Alevi kitle kaynaksız Alimsiz kalmasına ragmen yinede imameti 12 ye tamamlayabilmişlerdir Bakıriler Zeydiler İsmaililer vb gibi kitleler imameti 12 nye tamamlayamamışlardır malasef
Arap yarımadasında yada orta dogu diyelim Alimler sahabe evlatları Ali evlatları Mücdehitler Ayetullahlar Mollalar Türbeler Dini merkezler oldugu halde imameti 12 ye tamamlayamamaları düşündürücüdür
İmam Hasan a.s mı İmam Hüseyin a.s mı belirgin bir şekilde yalnız bıraktılar İmam Ali as mı ve diger İmamlarımızı dolaylı olarak yalnız bırakanlar fıkıh bilen Kuran bilen A mel edenler insanlar degilmiydi?
Anadoludaki Alevi_kızılbaş_bektaşi kitlenin elinde ne bir kaynak kitap nede fıkıh ögretecek bir rehber…
acaba imamete sımsıkı sarılan yarenlerin sırrı samimiyetmidir?
Hüseyin can
bektaşilik osmanlının sünni bir tarikatıdır
bil ki 12 imam yolunda tarikatçılık yoktur sufizm yoktur
bu nedenle bektaşiliği biz alevilere yamamaya çalışma vebalde kalırsın
çok seviyorsan kendini bektaşi olarak tanımlayabilirsin tabi bir tarikat şeyhi bulup el alıp törenle bektaşi olabilirsin bu sana kalmıştır
bunu yaparsanda artık aleviyim deme hakkın olmaz dersende kendini kandırırsın insanları kandırmış olursun
ayrıca bilki
eskilerde cem yapıp semah dönen Allah Muhammed Ali diyen insanlar adli ilahide hoşgörülebilir çünkü onların eseri kaynağı mektebi alimi hocası aydını bilgisi yoktu
ama şimdi öyle değil herşey var öğrenmek isteyen için herşey var hatta sınav asıl şimdi başlıyor ve kafa karıştırmak vebal getirir bu yol diğer yollara benzemez
ilahi vebalde kalmak istemiyorsan 12 imam yolunda olmayan şeyleri 12 imam yolunda varmış gibi sunma ve Allahtan kork mahşerde 12 imamlarla yüzleşmekten kork
halkın hoşuna gitsin diye popülizm yapmayın Allahtan hesap gününden korkun doğruları söyleyin sahip çıkın doğrulara sizinde gelecek nesillerin güzelliğinde payınız olsun çorbada tuzunuz olsun
Selam…
yazdıklarınızdan anlaşılıyorki, tarihi bilgi birikimizin var umarım bize de faydalı olur…ben henüz yolun çok başındayım ama araştırıp okumayı doğru kaynaklar bulmaya çalışırım..elimde bir kaç kitabım var..Hz. Ali (a.s.) Nehc’ül Belaga var,Kur’an Meali var elimde…ama istediğim değil…Abdülbaki Gölpınarlı’nın Kur’an Meali benim daha çok hoşuma gidiyor,daha sade gibi geldi bana…dost sitelerden birinden okuyorum..piyasada pek bulunmuyor sanırım..
doğru tesbitte bulunmuşsunuz;14 masuma bağlılık samimiyetten geçiyor sanırım…
A slm
bir çok degerli kitap var bulunmasıda kolay h_c_n22@hot beni eklerseniz size yardımcı olabilirim
selametle
selam…
burda mı bu sitede mi ekliycem anlamadım…daha açık yazın isterseniz…benim mail adresim mynetten uyar mı bilmiyorum…yinede sağolun Allah razı olsun…
selam…mail adresinizi kayıt edemdim.benim email adresim mynette var..başkada yok…yine de teşekkür ederim…Allaha emanet olun…
Aslm
h_c_n22@hotmail.com bu msn adresim facemde hüseyin coşkun
selametle
Aslm
hasan mahlaslı arkadasadır
Bektaşilik sünni bir tarıkat diyenler var içinde eski şaman dinin kalıntıları diyenler var masonik etkiye maruz kalmıştır diyenler var var ha var kabul ediyorum
benim söylemedigim bir seyi duymak için çaba sarfettiginizi görüyorum ALLAH cc den korkun
düşündügümü acıkça yazıyorum
çorum merkezli Alevi_Bektaşi kitlenin öze dönüş hareketinin felsefesi velayeti fakih eksenli oldugunu biliyoruz Taklit Merci olan A.Ali Hamaneyin siyonist olmayan bir yahudiye karşı şefkat ve merhamet elini uzatmasına binaen sen ve türevlerinin anadoluda yaşayan mazlum Alevi_Bektaşi halka yaklaşımınız çok sert ve hatta dışlamaya kadar götüren etkenin sebebini açıkça yazmanızı bekliyorum
civciv yumurtadan çıkmış kabugunu begenmemiş
Hüseyin mahlaslı arkadaş
alevi bektaşi kelimesini yanyana kullanmaya hakkınız yok tabi ehli beyt yolunda titiz davranacak iseniz.
Ayrıca insanlara merhametli olmak başka şeydir fikirlere karşı sert olmak başka şeydir biz insanlara merhametliyişz ama islama aykırı batıl fikirlerine karşı değiliz
neye merhametli olacağız neye karşı sert olacağız düşünün
acaba Hamaney kişiyemi merhamet etti yoksa fikrine mi ? bu iki konuyu birbirine karıştırmayın
yumurta civciv kabuk örneğiniz konuya uygun olmayan demogojik örneklerdir
Çorumdakileri tanırım hiç kimseyi incittiklerini duymadım ama fikirlere karşıda çok netler belki yüzden başarılılar
mavi boncuk dağıtarak bir yere varılamaz inancım böyle
aynı ehli sünnet e mensup vatandaşlar gibi Alevi_bektaşi kitleye davranıyorsunuz böyle yaparsanız öze dönüş hareketi tıkanır bizim malatyadada senin gibi zihinsel olarak uç noktada olanlar var bir gün bir sohbette sivas olaylarına atfen cematin önde gelen bir adamı şöyle demiş
sivasta yakılanlar 3_5 tane fariziydi bu söz yüzünden Alevi_Bektaşi soylular cemaaten uzaklaştı ve bi daha dönmedi yapıcı olun kaynaşmaya calışın güzel ahlakınız ve uslubunuzla gönülleri fethedin Alevi_Bektaşi vatndaşlarla evlilik yapın kısaca kendi tabanınıza calışın yoksa hareket tıkanır benden söylemesi
h_c_n22@ h.mail maynetten eklersen de kabul eder
selam…
ben bir Alevi olarak Bektaşi biri ile tanışıklığım veya arkadaşlığım olmadı…
ortak yönlerimiz varmı onu da bilmem o yüzden bu konuda yorum yapmak istemiyorum..Bizim yolumuz Hak Muhammet Ali yoludur..12 imamlar yoludur..(Allahın Rahmeti ve Bereketi 14 masumu Pak üzerine olsun)Rabbim Ehlibeyt yolunu doğru yaşamayı bizlere,öncelikle tüm Alevi toplumuna nasip etsin İnşallah…
.. mail adresinizi kaydettim ama bir kontrol eder misiniz?teyit edelim olur mu..
Hasan mahlaslı arkadaşadır
anadoluda Caferi pratigi hiç bir zaman yayılmadı halk Caferiligi ögrenemedi diyen siz degilmisiniz ?halkın durumu böyle iken ocak ve ocaga baglı talipleri unutuyosunuz sanırım üstte sordugum soruya yanıt gelmemiş hem o soruya hem bu soruya cevap istiyorum Alevi lerle Bektaşileri nasıl ayırt ediyosun ?
kayıt edememişsin msn adresim h_c_n22@h.m hot.mail yani
ocakcılık ve ocağa bağlı talipcilik batıl bir iştir osmanlı düzenidir tüm ocakların arkasında osmanlı vardır bir tür tarikatçılıkta diyebiliriz
yine yanlış anlamayın sistemi eleştiriyorum yoksa buralardaki iyiniyetlileri değil hang, soru bilmiyorum ama bir insan günümüzde kendisine doğru bilgi geldiği halde halen namazı orucu inkar ediyor kıvırıyor çarpıtıyor ve halen cem semah saz dede diyorsa bu kişi bektaşidir
bir kişi cem semah saz dede kültürdür din değildir diyor bizimde namazımız orucumuz var 12 imamlar gibi bunları yerine getirmeliyiz öğrenmeliyiz diyorsa alevidir
Selam…
öncelikle şunu ayırt etmek gerekiyor;Alevilik Bektaşilik değildir,günümüzdeki Aleviliği özünden uzaklaştırma gayreti içinde olan gruplar Alevi’yi Alevi değilde Alevi_Bektaşi diye ifade etmeye başladılar..korkuları belkide Aleviliğin Caferiliğe yani öze dönüşünü fakettikleri için bunun vurgulamaya başladılar…ben sadece Aleviyim Bektaşi değilim…
bizim eksiklerimiz olabilir ki, her toplumda mutlaka eksiklikler vardır bu eksiklerin ve yanlışların çıkış noktasını ve sebeplerini üç aşağı beş yukarı biliyoruz…önemli olan eksiklerimizi farkedip gidermeye çalışmak…
Aleviliği bugüne kadar en masum haliyle yaşadık eksiklerimiz olsada,söylemek istediğimi anladınız sanırım..
benim ailemde yaşadığım Alevilikte en basit örnek veemem gerekirse;bugün Kuran’ı Kerim Mealinde yada işte Ehlibeyt Hadislerinde okuduğum zaman “aaa bunu zaten biliyordum”diyebiliyorum..yada şunun haram şununda Helal olduğunu biliyordum diyebiliyorum…yani dedelerimiz Kur’an okurlardı hemde arapçasını okurlardı ve yorumlarlardı ve bizde hayatımıza,yaşamıza yansıttık Allaha Şükürler olsun.yani biz İslamdan kopmadık anlatabiliyormuyum…ama günümüzde durum çok daha farklı…
… şimdi kimisi çıkıp diyorki;misal;Aleviyim diyen bir grup diyorki Din dersi okutulmasın tamamen müfredattan çıkartılsın,kimisi diyorki Alevilik bir felsefedir.Alevilik bir yaşam biçimidir v.s.yok böyle bir şey… biz biliyoruzki Hz Ali(a.s.)siz Alevilik olmaz…bunların bir kısmı bilinçli bir kısmıda bilinçsiz olarak Aleviliği saptırmak ve özünden uzaklaştırmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürüyor…Bugün bu çevreleri saran korku Alevilerin şiiileşme korkusudur yanılıyor muyum? yanlış anlamayın Bektaşileri tenziy ederim yukarıda söylediklerim tamamen medyada hepimizin şahit olduğu söylemlerdir,amaç Alevililerde kafa karışıklığı yaratmaktır diye düşünüyorum…
Bektaşiliği dediğim gibi sadece burda okuduklarımdan tanımaya çalışıyorum ve anlıyorumki Bektaşilerle bir değiliz ve bektaşi değiliz… eminim ki sizin bilgi birikiminiz daha fazladır..aradaki farkı siz daha kolay anlarsınız diye düşünüyorum…
…mail adresiniz gelince; aynen yazdığınız şekilde yeniden kaydettim umarım bu defa sorun çıkmaz..daha önce de hotmail.com diye kaydetmiştim ama olmadı,bilemiyorum..
Allaha emanet olun..
şimdi degerli kardeşlerim bizim kımseyi zorlayacak halımız yok isteyen özüne döner isteyen dönmez tabi gönül isterdiki izzettin dogonda bizimgibi düşünsün ama zaman gerektiren şeyler bunlar tabi alisiz alevilik olmaz islamsız kuransız kıtapsız alevilik olmaz saz calmayla alevilik olmaz
aslında kardeşlerim dogrusunu soylemek gerekirse biraz sert davranıyoruz onları bektaşileri kazanmaya calısalım mucadelemizi verelim
Erdi can
biralesertlik özünmde ruhundadır devrimin
vi abinin bir sohbetinde sert davranışla ilgili soru soruldu aklımda kalan şunlardı
Biz devrim yapıyoruz yani ataların dinini yıkıp yerine yeni ama hak bir din getiriyoruz devrimin özünde yıkış ve yapış vardır ve her yıkış gürültülüdür
devrimi istediğiniz kadar yumuşak yapın devirdiğiniz sürece sertlikten kurtulamazsınız semah kültürdür ibadet namazdır sözünü istediğiniz yumuşaklıkta gülümseyerek bile deseniz karşı taraf için bu yıkıcıdır karşı saflar bunu yıkım olarak kabul ederler bundan kurtuluş yoktur tıpkı la ilahe ilallah gibidir istediğiniz tonda söyleyin faydasızdır
sizin dediğiniz yumuşaklık reformdur ve bizim bu krıtik süreçte reforma vaktimiz yoktur
biz devrimcilerle bu yolda ilerlemek zorundayız nefesi gücü yetmeyen reformcu olabilir kimseye engel değiliz ama gürültü sizleride rahatsız edecektir devrim başlamışsa reform yürümez …
siz değerlendirin
Erdi ve Hasan mahlaslı arkadaşlaradır
sorularımın yanıtları gelmedi başlarda çok iddalıydınız Biralevi mahlaslı abimizin söylemlerinden ve tezlerinden çok etkilenmiş buldum sizleri.Anadolu insanını İran ve ırak halkıyla karıştırmayın .çünkü oralarda Alevi_Caferi fıkhı ögrenilip ögretilmiş .Anadoluda böyle bir olanak hiç olmadı .Anadoluda yaşayan Ali ci kitle sazla deyişle bu günlere geldi napsınlar.şimdi kalkmış aynı ehlisünnete mensup kişiler gibi Ali ci fakat fıkıhsız kitleyi dışlayıp hor görmeye başlamışsınız birileri sizi firenlemese öze dönüş hareketi tıkanacak hatta saman alevi gibi sönüp gidecektir
Biralevi konuşulamayan bir çok tabuyu yıkmış tartışmaya acmıştır.Tezlerde Tesbitlerde bulunmuştur .Alevi isek Ehlibeyt ögretilerini alıp hayata gecirelim demiştir katılıyorum.Biralevi de sizde bizde şimdi eleştirdigimiz fıkıhsız kitlenin bir hücresiydik şimdi ne olduda kendi tabanınıza düşman kesildiniz?
Durumları kendi olanakları içerisinde degerlendirin .Yıllarca inandıgı dede semah saz deyiş vs vs gibi külterel figürleri bir anda elinin tersiyle itmelerini beklemeyin böyle bişi olmayacak.Mektebin anadoluda yayılması belki 1000 yıl sürecek.Bizler şimdi bunun temelini atıyoruz ve temel dogru yapılmaz ise binada saglıksız olacaktır. Bektaşilerin h Bektaşı üzerinden siyaset yaparsanız sizden uzaklaşacaklar sizden uzaklaşmaları demek Mektebi tanıyamamak demektir .Mektebi tanıyacak başka bir yol yok malasef ülkemizde bi şekilde tanısada cemaat ruhu oluşmayacak bireysel yaşanacaktır.hatice can ekleyememişin yapacak bişim yok malasef
selametle
Hüseyin can
ya anlatamıyoruz ya anlamıyorsun yada anlamak istemiyorsun hangisi bilemedim
kimseye düşman falan değiliz içinden çıktığımız toplumun içinde barış içinde yaşıyoruz ve her konuyu özgürce aramızda konuşuyor tartışıyoruz birgün bizde ilimizde dernek kuracağız şimdi sadece tartışma süreci yaşıyoruz diğer illerde aynı süreci yaşamışlar eğer bu işin bin yıllık bir geleceğe yayılcanı düşünüyorsanız başlangıçta gelen tepkilerle panik yapmayın zamanla herşey yerine oturacak
bir alim demiştiki İmma rıza meşhede geldiğinde yapayalnızmış birde şimdi gidin meşhede bakın
bektaşlar kemaller baykallar önden çekilmek zorundadır herkes kendi yerinde kalmalıdır ehli beytin önüne kimse geçemez geçmişse bize düşen onu kenara çekmektir tabiki bu halkın bazısının hoşuna gitmeyebilir ama biz onların hoşuna gitsin diye iş yapmıyoruzki
ilk üç halife sünnilerin önünü nasıl tıkamışsa alevi halkımızn önünü tıkayanlarıda açmalıyız zaman sabır ilacımızdır heryerde ehli beyt yolu sabırla yürümüştür bizdede öyle olacak
biz halkın hemen bizi tastik etmesini zaten beklemiyoruz peygamberimizxi bile tasdik etmediler hemen olmuyor zamanla olacak inş önemli olan arı duru temiz olmak kalmak sayılar değil hidayet bizim elimizde değil zaman sabır gayret şahsen buna inanıyorum ve sitede buna inanan pekçok kişi var muhalifte var ama zamanla anlaşırız yeterki kalpler kırılmasın fikirler kırılsın
selam…
onu kayedetmek zor değil aslında,kaydettimde…size yazıyorum ama gelmiyor demekki, bende anlamadım…
işte şöyle; h_c_n22@hotmail.com
bakalım bir şekilde izmirle irtibata geçerim İnşallah…
neyse sağlık olsun ne yapalım….nasip değilmiş sizden kitap alıp okumak…
Allaha emanet olun..
allah yolumuzu açık etsin
Hasan mahlaslı arkadaşadır
İmam Rıza a.s mın irana sürgüne gönderilmesindeki sebep orada yaşayan halkın ehli sünnet olmasıydı .İmam Rıza a.s güzel uslubu ahlakı getirdigi delilleriyle halkın gönlüne taht kurdu . Ehlibeyt ögretilerini canı gönülden benimseyen halkın bu günkü torunları İran İslam cumhuriyetini kuranlar olarak tarih sahnesindeki yerini aldılar.İmam Rıza a.s mın horasana sürülmesiyle başlayan süreç ve devrim arasındaki zaman 1000 yıldan fazladır.ehli sünnetten Alevilige geçmek anadolu Aleviginden Ali aleviligine gecmekten kat kat zordur insanın kimyası bozulur
Anadoluda yaşayan Ali ci kitleye dogruları delilleriyle birlikte anlatmaktan dogacak olan pratik ve teorik çatışmalar kaçınılmazdır.Zaten bilgisiz bir Alevinin eline kaynak kitap vs gecerse kendi içindede çatışma başlıyo ben bunları demiyorum benim degindigim nokta şu
Anadoluda yaşayan Alevi Hurifi Bektaşi Kızılbaş Nusayri Caferi yim diyen vatandaşları bir araya toplamak kültürel dinsel ırksal farklılıkları Mehdevi mektebinde eritmek Bu nu yaparkende kırmadan incitmeden hakaret etmeden hakkaniyeti gözeterek gönülleri fethetmektir
çok kızıyorum bir kaç kitap okuduktan sonra Alevi tabanınana hakaret eden salya sümük saldıran insanalara Hemen unutmuş gibiler bir kaç yıl öncesine kadar kendiside o insanlar gibiydi.Muhammed Ali nin yetimleri Alevi ve bektaşiler için kullanılır yetimin başı okşanmalıdır ben böyle düşünüyorum katılırsın katılmazsın artık.Hatice can msn adresimi dogru yazmışsın evet ama ekleyememişin teknik bir sorun yada hata olabilir fasbukum için üstteki yazılarımda isim vermiştim senin facen varsa bulabilirsin facen varsa seni direk Ehlibeyt yayıncıyla görüştüreyim
Selametle 21 yy lın kızılbaşları
Hüseyin can
İmam rıza’nın meşhede gönderiliş örneğini bu iş için gerekli zamanı anlaman için vermiştim ama sünnilerin gerçeği anlaması daha zor fikrine katılmıyuorum eşit zorluk var her iki kesimde bir kaç putunu yıkacak yoksa zor
atalara aykırı fikir gelince incinme kaçınılmazdır bu kısmı henüz anlamamakta ısrar ediyorsun hakaret başka şeydir biz farklılıkları eritmekten değil devrimden bahsediyoruz eriyen farklılık sentez oluşturur içinde gizli ve sinsice yaşar oysa biz islama aykırı haram fikirleri kovalım defedelim atalım içeri sokmayalım derdindeyiz
birde şu farkımız var bunu bazı büyüklerimiz abilerimizle özel tartışmıştık şahsen ben ikna olmuştum
BİZ ÖNCELİKLE HAKKIN KENDİSİ SÖYLEVİ HAKİM OLSUN GÜNDEMDE OLSUN ÖNE ÇIKSIN DERDİNDEYİZ
sen ise halk ne der kalbi kırılır kalpleri kazanalım derdindesin
arada çok ince bir çizgi var
biz HAKKI sen HALKI öncelik alıyorsun
mümkünse konuyu kapatalım siz reformunuzu biz devrimimizi uygulayalım
selam…
Alevilikle ile ilgili yazdıklarınıza tamamen katlıyorum ve toplumsal bir güç oluşturma noktasında izlenmesi gereken yoluda sizin yazdığınız şekilde çok mantıklı ve doğru buluyorum….
….mail konusu iyice karmaşık bir hal aldı galiba..önce ben elimdeki malzemeyi söyleyeyim siz ona göre değerlendirin..benim facem yok hiç bilmem onu..benim sadece mynette mail adresim var…ama hotmail adrese de mail gönderebiliyorum..işyerimde benim msn yok ama rkadaşların kısıtlanmış,msn’den yazışamıyorlar onun etkisi var mı diycem ama dışarıdan da yazdım yine sana ulaşmamış…
… mynetten bir mail adresiniz olsa sorun çözülecek sanırım ama tabiki siz bilirsiniz…
neyse Hayırlısı olsun…görüşmek üzere…Allah Aleviyim diye haykıran her yaralı gönüle merhem olması duasıyla.. Allaha emanet olun…
bir ucundanda biz katılalım sohbete
Hatice can
toplumsal güç amaçsa eğer iki dede bir halk ozanı bir semah ekibi kurarsın olur biter al sana güç binler peşine takılır birazda ağzın laf yapıyorsa bunlara birazda devletçilik eklersin işte sana güç
ama hakkın aşikar olması peşindeysen bunları yapamazsın toplumsal güç amaç olamaz
ikisi arasındaki farkı lütfen ciddi olarak düşünün
İmamların hangisi toplumsal güç peşindeydi?
bir tane örnek verebilirmisiniz
lütfen burada savunulan olayı ciddi düşünün Allah rızası toplumsal güçtemidir yoksa Hakkın kendi özündemidir
ha hem toplumsal güç hemde hak olmazmı?
olur tabi ama önce hakkı aşikar kılmalısınız hak aşikar olursa toplumsal güç zamanla olur ama önce toplumsal güç deyip hakkın kendisini ihmal ederseniz vebal tehlikesi vardır toplumsal güç çekicidir halkı çeker ama hakka ulaşmak başka bir şeydir
Hasan can
Alimle avamı karıştırıyosun .avam seni beni anlamakta zorlanıyo Alim helalı haramı batılı şeytanı hakkı ayırt eder avam bunları atırt edemez Alim saf duru olan Ehlibeyt ögretilerini hakla batılı sentezleyen avamın önüne koymalıdır diyorum Alim zaten ne yapması gerektigini bildigi için başımızın tacıdır .Alevi ünvanınına yükledigin anlama mensup insan sayısı binde 1 dir .senin algıladıgın Alevi anlayışıyla avamın anladıgı Alevi anlayısı arasında ciltlerce yazılacak kadar farklılık var .Devrimciyiz diyosun iyi güzel kefenini giyip tankların önüne yatacaksın ne güzel bir şahadet.reform yapanda yok olmasını isteyende burda bile ayrılıyoruz iran siyaseti mgibi oldu devrimciler_refomcular artık bana yeşil fitnede dersen tam oturur haDne dedigni anlıyorum sende benim ne dedigimi anlıyosun Alevi soyluların genetik hakkları vardır bizim atalarımız sadece Ali dedigi için kılıçtan gecirildi daglara sürüldü neler cektiler neler ne demek istedigimi gayet iyi anlamışındır evet konuyu bitirelim sen muhtar sakafi gibi yap bende imam Hüseyin a.s gibi yapmaya calışayım
selametle
Hüseyin can
algı sorunun mu var neden olayı zorluıyorsun?
devrimciyim demek tankın altına yatmakmıdır?öyleyse seninle devrimcinin özelliklerini konuşmalıyız ama gerek duymuyorum çünkü şartlı bakıyorsun şartlı bakana yapılacak birşey yoktur bilki devrimcilik bir huydur sanattır ama herzanman heryerde bu meslek icra edilmez gerektiğinde ortaya çıkar
ayrıca alimle avam diyorsun başka sınıf yokmu sanıyorsun biz önceliği aleviyim diyen aydına veriyoruz çünkü alimimiz yok ama bol miktarda aydınımız var avamı onlar eğitecek biz aydına sesleniyoruz öncelik bu
kimsenin genetik hakkı yoktur Allah adildir herkesi sınava sokar adaletsizlikte yapmaz kimse doğuştan gelen avantajlarla kurtulamaz tam tersi acvantajı olanın sınavı daha ağır olur
bizimle cebelleşeceğinize gidin halkın içine karışın reformmu yapıyorsunuz devrimmi cemmi semahmı ne yapacaksanız yapın bari gölge etmeyin vaktimizi çalmayın
degerli kardeşlerim bektaşi kardeşlerimize öncelikle semahın cem in ibaded deyil bir kültür oldugunu ögretmemiz lazım çıkıpta bir anda semahı bırakacaksın namaz kılacaksın diyemeyiz bu yan etki yapar alacagız karşımıza konuşacagız ama bu bir anda olacak birşey deyil bunun için mücadele edecegiz 10 yıl 20 yıl onlar nasıl zamanla zamanla aleviligi baktaşileştirdilerse bizde bunu özüne tekrar geri getirecegiz alisiz kuransız islamsız ezansız bunları kabul etmeden ne alevi nede musluman olunmayacagını ogretmemiz lazım
Hasan can
zamanın çok degerliyse kıymetini bil.boşa harcama buralarda. takılmışın bektaşilere nereye baksan bektaşi görüyosundur onlarla eglenircesine yazışmak kolay iş. dogmatik ve basma kalıp olduklarından baş agrıtırlar .
malasef bektaşi veya ehli sünnet biriyle yazışmadıgın için biraz kızmış gibisin
Devrimciyim diyosun güzel benim içinde refomcu diyosun heyhat
bi kaç soru sormak istiyorum
1_devrim metedonuz nedir
2_ehli sünnet bektaşiler ve diger kitleler devrimin neresinde olacak işbirligi yapaılacak mı
3_devrim şimdilik atalarımızın dinini yıkıp onunla amel etmemekmidir
4_yol haritan nedir
5_Ali ci kitleyle muhabbetniz nasıl olacak mesala muharrem orucu tutulacak mı tuldugunda onlarla oruc açmak için etkinlik yapılacak mı
6_cem evine gidilip tanışma ve kaynaşma ortamları saglanacak mı?
sorularıma yanıt vermeye bilirsin hani zamanın çok degerli zayi olmasın
selametle
Hüseyin can
Devrim metodu gecekonduyu yıkıp yerine daha güzel daha sağlıklı bir temelle bina yapmaktır
yol haritasının muhatabı ben değilim güzel ve doğruya uymakla mükellef aleviyim halkımıza doğruları hakkı söyleyip yanlışlar konusunda halkımızı en güzel tavırla ama mutlaka uyarmamız benim açımdan yeterlidir ha birde dernek kurarda birde cami yada benzer bir binamız olursa kendimizi başarılı kabul edeceğiz
cemevine gidip doğruyu söyleyeceğiz yada gitmeden cemevi dışında onlara doğruyu söyleyeceğiz ama hiçbir şekilde fesadın parçası olmayacağız biz böyle yapmaya çalışıyoruz doğrular üzerinde işbirliği yapılmalıdır ama kiminle nerede nasıl sorusuna ben cevap verecek durumda değilim herkes sınırını bilmeli derim
selam…
bilal beye..
beni toplumsal güç kavramını anlayamamışsınız sanırım..bunu ben Alevi-bektaşi toplumunun Ehlibeyt yolunu doğru yaşama manasında vurgu yapmıştım,12 imamlar yolunda Ehlibeyt yolunda birlik olma,çoğunluğu oluşturmakta elbette bir güçtür yani..saz semahı savunduğumu yada bu noktada güç oluşturma isteğimi nerden çıkardınız doğrusu anlamış değilim…
hakkı ihmal ettiğimi nerden çıkarıyorsunuz haşaa..lütfen üslubumuza dikkat edelim…eleştirirken kırıcı olmayalım…
Hatice can
sanal ortamda kim neyi niçin diyor bilmek zor ancak açıkladıktan sonra anlayabiliyoruz ne demek istedini
ancak bilinki hak yol üzere olunduğunda toplumsal güç hemen oluşmuyor çok zaman alıyor sabır istiyor
cemci semahçı takım hemen yüzbimnleri toplayabilir çünkü batıl ata yolu kolaydır ama hak olunca kerbeladaki gibi 72 kişiyle kalma ihtimali büyüktür bu yüzden toplumsal güç hedefli değil Allah rızası hedefli yaşamalıyız HA BU gücümüz olmasın demek değil tabi sadece zaman alır diyorum çalışmalıyız sabretmeliyiz
Hasan can
Ayni şeyleri sanunuyor gibiyiz temelde bir farklılık yok sadece perspektifte küçük ayrıntılar var zaten bunlarda kişiseldir.
Resul lerin ve Vasilerinin şahadetleri hicretleri taraftarlarının az oluşundan kaynaklanmaktadır.İmam Ali a.s azim ve irade sahibi 40 kişi bulsaydım kıyam ederdim Şıkşıkıye hutbesindede gözümde diken bogazımda kalmışcasına sabrettim buyurmuştur
cemelde ordu komutanlıgı yapan aişeyi ele gecirdiginde 40 bayan süvari kılıgına girip aişeyi ordan alıp gidecegi yere kadar bırakmalarını emreden İmam Ali a.s dır yine muaviyenin şamlı bir askerindenden olmadık sözler duymasına ragmen hiç kızmayarak gercekleri beyan etmesi ne güzel örneklerdir bizim için İmamlarımıza düşman olarak gelip dost olarak hatta şia olarak ayrılmalarındaki sır nedir.
Biz sabredemiyoruz kızıyoruz sertleşiyoruz hakaretlere baş vuruyoruz
çevremizde kimse kalmıyor kalanlarda dilimiz yüzünden çok zulmetler cekiyor
selametle
selam..aslında söylemek istediklerimiz aynı şeyler,aynı duyguları paylaşıyoruz bu çok önemli..elbette burda yazılanı okumak ile yüzüyüze konuşmak çok farklı.. anlıyorum sizi,zaman zaman belki bizde aynı hataya düşebiliyoruz.o yüzden çok dikkatli olmak gerekiyor..aslında burda tartışmamız gereken en önemli unsur;bundan sonra yapmamız gereken ve izlenmesi gereken yol üzerinde durmamız lazım…
misal;bu sorunu bir hastalık olarak düşünecek olursak;önce hastalığın sebebini ortaya koycağız,daha sonra tedavi şeklini belirliycez ve daha sonrada tedavinin sonucunda hastanın sağlığına kavuşmasını bekliyeceğiz elbette kolay bir süreç değil en büyük zorluğu biz yaşıyoruz ama ben inanıyorumki ortalama bir on yılda hatlar belirecek…tabiki çalışmak gerek….